Sentence examples of "şiddetli fırtınadan korunacak" in Turkish

<>
Sonra bir gece şatoya beklenmedik bir davetsiz misafir gelmiş. Şiddetli fırtınadan korunacak bir yer arıyormuş. Затем, однажды вечером в замок явилась незваная гостья, искавшая убежище от бушующей грозы.
Fırtınadan korunacak bir yer arıyoruz. Мы ищем укрытия от непогоды.
İki farklı kız arkadaşına karşı şiddetli saldırı ve tehdit suçlarından ceza almışsın. Четырежды привлекался за физическое насилие и угрозы в адрес двух своих подружек.
Bu fırtınadan kurtulacak bir kişi varsa, o da kahrolası Billy Tyne. Если кто и выйдет из такого шторма, так это Билли Тайн.
Korunacak bir işimiz var. Мы защищаем свой бизнес.
Çok şiddetli bir darbe neredeyse kafasını ikiye ayırmış. Один сильный удар почти раскроил ее череп надвое.
Fırtınadan önce yönü belirledim. Я сориентировался перед бурей.
Hasta, gidip gelen şiddetli karın ağrısı şikayetiyle başvurdu uyumlu hastalığı yok. Он жалуется на сильную боль в брюшной полости. Но видимых причин нет.
Fırtınadan haberim var. Daha önce bir çoğunu atlattık. Мы выдержали много нашествий, и это переживем.
Şimdi defa daha şiddetli demek. Сейчас оно в раз сильнее!
Son fırtınadan sonra terk edildi. Его закрыли после последнего урагана.
Ayaklanmalar ne kadar şiddetli olacak, Komutan? И насколько все это серьезно, коммандер?
Onun Majesteleri birçok fırtınadan başa çıktı. Её Величество просто задерживается из-за шторма.
Şiddetli bir ölüm kalım savaşında, Cumhuriyet ve Ayrılıkçı orduları uzak Sullust sisteminde çarpışmaktalar. В жестокой битве на выживание армии Республики и Сепаратистов столкнулись в отдалённой звёздной системе.
Ancak dünkü fırtınadan sonra en kötüsünden korkuyorum. Но после вчерашней бури я боюсь худшего.
Onun yerine, dakikalar içinde şiddetli semptomlar gösteren bir bileşim çıktı ortaya. Он обнаружил сложное соединение, которое вызовет сильные симптомы спустя несколько минут.
Fırtınadan sonra Joey'nin cesedini bulduklarını, o kadar. Только, что нашли тело Джоуи после урагана.
Bu, Güney Dakota tarihindeki en şiddetli kar fırtınası. Это сильнейшая снежная буря за всю историю Южной Дакоты.
Hepiniz fırtınadan sağ çıktınız. Вы все пережили шторм.
Şiddetli ve geçmeyen göğüs sıkışması hazımsızlık, bulanık görme, nefes darlığı. Острая давящая боль в груди, ощущение несварения, головокружение, одышка...
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.