Sentence examples of "Aileden" in Turkish

<>
Merlin, Sör Oswald bir şövalye. Çok saygın bir aileden geliyor. Мерлин, сэр Освальд-рыцарь, он выходец из очень уважаемой семьи.
Bildiğiniz gibi ben yoksul bir kasabada yaşayan, yoksul bir aileden geliyorum. Как вы знаете, я вырос в бедной семье в бедном городке.
David için, bu aileden daha büyük bir mucize yok. Для Дэвида не было большего чуда, чем его семья.
Polis bir aileden gelmiş, düşmanı yok, suç kaydı yok. Он из семьи полицейских - ни врагов, ни криминального прошлого.
Sıradan, zeki, makûl, iyi bir aileden gelen bir adam. Он был обычным парнем, умным, здоровым, из хорошей семьи.
Dünya Ticaret Merkezi kuleleri yıkıldığında arkadaşlarını veya aileden birilerini kaybettikleri için askere yazıldılar. Стали солдатами, потому что потеряли семью или друзей, когда упали башни.
Steven ve Daniel tek ebeveynli bir aileden gelmiş. Стивен и Дэниел оба выросли в неполных семьях.
Paddington'ı seviyoruz ve bu da onu aileden yapar! Мы любим Паддингтона, значит он член семьи!
Prens Bandar, Bushlara öyle yakındı ki sanki aileden biriydi. Ona lakap bile takmışlardı: Принц Бандар был так близок к Бушам, что они считали его членом семьи.
Ama sonuçta aileden daha önemli bir şey yoktur. И в конечном счёте нет ничего важнее семьи.
En azından bu aileden biri beni dinliyor. Хоть кто-то в этой семье меня слушает.
Ne yani, sizce gerçekten de Chapman ve Vause aileden mi? Что, ты правда думаешь, что Чапмэн и Воз семья?
Biliyorsun Hugh çok kültürlü bir aileden geliyor. Знаешь, Хью из очень культурной семьи.
Bana daha önce de söylemişti aileden hiç kimse bu madalyonun nereden geldiğini bilmiyormuş. Она сказала, что никто в семье не знал откуда взялся тот медальон.
Bu bir aile gösterisi ve Edie aileden değil. Это семейный концерт, а Иди не семья.
~ Sadece aileden olanlar için, o kanımızı taşımıyor, Tommy! - Только для семьи, она не наша кровь, Томми!
29 Ekim 1983 Bristol, İngiltere) otomobil yarışlarıyla ilgili bir aileden gelen Türk otomobil yarışcısıdır. родился 29 октября 1983 года в Бристоле, Великобритания) турецкий автогонщик который родился в семье автогощиков.
Çok geniş bir aileden gelmemize rağmen Haley'le hep birbirimize daha yakın hissetmişizdir. Хотя мы из большой семьи, мы с Хейли всегда были близки.
Nikos'un nişanlısı varlıklı bir aileden gelen ve senin çok sevdiğin hoş bir genç bayanmış. Şu çamuru paspasla. По словам Никоса, он женится на милой девушке из богатой семьи, и она вам нравится.
Doğru, ve Birleşik Devletler'in hangi birimi aileden bile saklanması gereken çok gizli işler yapar? Точно, и какое подразделение правительства Соединенных Штатов требует полной секретности даже от собственной семьи?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.