Sentence examples of "Anne babası" in Turkish

<>
Anne babası tüm yatılı okulların aynı olduğunu söylüyor. Его родители говорили, что все школы одинаковые.
Şunu dinle. Anne babası organ bağışçılarıymış ve zamansızca ölümleri başka insanların hayatlarını kurtarmış. Ее родители были донорами органов и их безвременная кончина спасла жизни других людей.
Gerçek bir korkutma durumunda çocuğun anne babası tarafından yakalanmamanız gerek. Когда вы пугаете ребёнка, родители не должны поймать вас.
Hayır. Anne babası gelecek bir kaç ay Dominik Cumhuriyeti'nde olacaklar. Нет, ее родители в Доминикане в течении следующих месяцев.
Anne babası on dakikadır sevinçten ağlıyor. Родители плачут от счастья уже минут.
Steve ve Paule Garrett. Rick'in anne babası. Папа, это Стив и Пола Гаррет.
Debbie, Derek'in anne babası seni gerçekten korumaya çalışıyordu. Дебби, родители Дерека не хотели говорить тебе правду.
Hastanın öfkeli anne babası aradı. Меня вызвали злые родители пациента.
Küçük Mam evden ne kadar çok çıkarsa anne babası o kadar az konuşur onunla. Чем больше Маленькая Мисс не дома, тем меньше ее родители разговаривают с ней.
Lakabı Fish olan Abdullah Hassan, babası Somali'de militanlar tarafından öldürüldüğünde sadece yedi yaşındaydı. Абдулле Хассану, по прозвищу Фиш, было лет, когда его отца убили боевики в Сомали.
"Anne, söyleyeceğim şey hoşuna gitmeyecek, ama bunu söylemek zorundayım. "Мам, тебе не понравится то, что я собираюсь сказать, но я все равно это скажу.
Babası kimliğini teşhis etmeye geldiğinde daha iyi görünmesini istedim. Хотела смягчить удар, когда отец придет ее опознавать.
Bir anne, eş ve yazar olmayı nasıl dengede tutuyorsunuz? И как вы поддерживаете баланс между ролями жены, матери и писателя?
Onbaşı Dunn'ın babası ise emekli denizci. Отец младшего капрала Данна отставной офицер.
Anne yeni bir elbise almaya çalıştı ancak çevredeki mağazalar çoktan kapanmıştı. Мать пыталась купить новую одежду, но магазины в этом районе были уже закрыты.
O zaman Maui'nin babası kızla bu sabah nasıl konuştu? И как отец Мауи мог говорить с ней утром?
Bu hayatta herhangi bir şeyi yapabilirsin. "- yaşlarında bir anne, yaşındaki oğlunun burnunu silerken. Ты можешь добиться всего в этой жизни ", - тридцатилетняя мама, вытирая сопли своему девятилетнему сыну.
Josephine'in babası Doğu Avrupa'da en çok silah satan silah tüccarıydı. Отец Джозефин был самым успешным торговцем оружия в Восточной Европе.
Toktogon yaşındayken onlar için ilgi ve dikkatle anne rolünü benimseyerek sıcak ve yakın bir bağ kurdu. В свои лет, окружив детей заботой и вниманием, сумев им передать ощущение близости и теплоты, Токтогон - апа заменила им родную мать.
Liv ve babası sende mi bahsediyorlar? Лив с отцом говорили о тебе?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.