Sentence examples of "Baktım" in Turkish

<>
Kızlarım için yemek yaparken, bir de baktım tüm kanallarda ben varım. Я готовила обед своим малышкам. Смотрю, а я по всем каналам.
Bağırıyordu, ve bir de baktım bir kova dolusu çikolata sosunu yeni kırmızı gömleğimin üstüne döktü. Она кричит, и следующее что я вижу она поливает шоколадным сиропом мою новую красную рубашку.
İçine baktım ve bir hediye buldum. Заглянула внутрь и нашла один подарок.
Senin beynin yıkanırken ben o eşyalara baktım. Пока тебе промывали мозг, я искала.
Tabi hemen Google'dan ne olduğuna baktım ve aslında dövme silmede kullanıldığını öğrendim. Я покопался в гугле и нашёл, что этим способом удаляют татуировки.
Ben de baktım ve Altın Bilet'i buldum. Поэтому я посмотрел и нашел золотой билет!
Onu geri çevirdiğim gece evime vardığımda etrafıma bir baktım ve dakika boyunca kendimi ahmak gibi hissettim. А я отказался, вернулся домой, посмотрел на квартиру и минут десять чувствовал себя идиотом.
Erkeklere baktım ve kendime, yaptıklarını ben de yapabilir miyim, diye sordum. - Cevabın'evet 'miydi? Я посмотрела на мужчин и спросила саму себя, могу ли я делать тоже, что и они?
Bu nedenle, dün gece kütle tanımlayıcı magnezyumu incelerken ben de meteorolojik çizelgelere baktım. Итак, вчера вечером, когда масс- спектрометр определил магний, я проверил метеосводки.
Bütün bilgisayarına baktım, bu fotoğrafın sadece yarısı var. Я проверяла его компьютер и нашла эту половинку фотографии...
Raporlara baktım ve dedim ki "Aferin!" Я просмотрел рапорты и сказал "Молодца!"
Kan testi ve biyopsi sonuçlarına tekrar baktım. Я просмотрела результаты анализов крови и биопсию.
Dinle, Onun gözlerine baktım ve ona yardım edeceğimi söyledim. Послушай, я смотрел ей в глаза и пообещал помочь.
Sonra bir baktım, iki çocuğum olmuş Scarsdale'de yaşıyorum ve vergilerden şikayet ediyorum! у меня уже двое детей я живу в Скарсдейле, жалуясь на налоги!
Maseo gitmeden önce bana öyle dedi ve baktım ama Çince sözlüğümde bulamadım. Я посмотрел, но этого слова не было в моем китайском словаре.
Sonunda Ruthie, emekli oldu. Ben de vedalaşmaya gittim. Panoya baktım ve yazının hâlâ asılı olduğunu gördüm. И вот Рути выходит на пенсию, я зашёл попрощаться, смотрю, а цитата на месте.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.