Sentence examples of "Bana inanın" in Turkish

<>
Bana inanın, o nitelikte. Поверьте мне, он справится.
Ama şunu söylerken bana inanın, Henry West deli değildi. Но поверьте мне, Генри Уэст не сошел с ума.
Bütün o şeyler, lütfen bana inanın. Совсем ничего, поверьте мне, пожалуйста.
Ama konuşmaya hazır olduğumda, sizi bulurum, bana inanın. Но когда я буду готова, я найду вас. Поверьте.
Bana inanın. Sonuçları patlayıcı olabilir. Поверьте, результаты довольно взрывоопасны.
Ama inanın bana, her kuruşuna değer. Она стоит каждого вложенного доллара. Поверьте мне.
Çünkü inanın bana, kaybedecek hiçbir şeyim yok. Ведь мне, поверьте, терять уже нечего.
Bu beyler burada barıştan konuşuyor olabilirler ama inanın bana, kendi ülkelerinde ordularını hazır ediyorlar. Эти джентльмены будут говорить о мире, но поверь мне, дома они собирают армии.
Dr Judd, inanın bana. Доктор Джадд, верьте мне.
Ve inanın bana, arkanızda bir sürü yolu geride bırakacaksınız. И поверьте мне, перед вами всегда открыто множество дорог.
"Bana bir oyuncak alın, böylece ben de sizinle uğraşmayı bırakayım?" "Так вы купите мне игрушку, чтобы я перестал страдать фигней?
Bu fikre biraz inanın. Поверьте в эту идею.
Bana göre bir vatandaşın farklı beğenilerde üretilmiş yerli ve yabancı filmleri izlemesi en doğal hakkıdır. Мне кажется, что у любого гражданина есть право иметь возможность смотреть разные фильмы, местного и зарубежного производства, на любой вкус.
Geç kaldığım için üzgünüm, millet. Ama inanın geç kaldığıma değdi. Простите, я опоздал, но поверьте, это того стоит.
Bir yazarın hayatının taleplerini karşılamak için bana daha fazla güven ve direnç kazandırdı. Победа дала мне большую уверенность и устойчивость для соответствия требованиям жизни писателя.
İster inanın ister inanmayın, Ofise geri dönmem gerek. Верьте или нет, я должен вернуться в офис.
Murray, patronumun bana bu parayı vermesine imkan yok. Мюррей, босс никогда не даст мне столько денег.
Eğer ben planlasaydım Efendim, inanın bana şu an bu konuşmayı yapıyor olmazdık. Если бы я ее спланировал, поверьте, мы бы сейчас не разговаривали.
ve bana birşey ödemek zorunda değilsin. И вам не нужно платить мне.
Ve inanın bu mühim bir konu. И проблема большая, уж поверьте.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.