Sentence examples of "Bir gönüllü" in Turkish

<>
Seyirciler içinden bir gönüllü seçerim.... ama aslında bellidir o. Я выбираю из зала добровольца, которого сам же подсадил.
Ben de bir gönüllü olarak gitmeliyim. Я должен быть одним из них.
Yetişkin bir gönüllü lazım bana. Hayatını tehlikeye atmaya razı biri. Мне нужен взрослый человек, готовый поставить на карту жизнь.
Seyircilerin içinden bir gönüllü lazım. Мне нужен доброволец из зала.
Sanırım bir gönüllü seçmen gerekiyor. Думаю, тебе понадобится доброволец.
Etiyopyalı Bir Adamın Issız Ölümü Одинокий конец одного из самых публичных людей Эфиопии
O ölüme gitmeye gönüllü oldu. Он сам выбрал верную смерть.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin. Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Sizin gönüllü olduğunuzu duyduğumda çok şaşırdım. Я удивился, что вы доброволец.
Afgan büyümek babanın seni hiç bir sebep yokken sabah'da uyandırmasıdır, çünkü hayatta tembelliğe yer yok. Папа поднимает вас с постели в шесть утра в выходной без всякого повода, просто потому что вам никогда нельзя лениться.
Bayan Peterson gönüllü olarak geldi. Мисс Питерсон пойдет с нами.
Artık herhangi bir sağlık çalışanının, üst düzey yöneticinin, yönetimin ve yönetim kurulunun; sağlık konularında herhangi bir medya aracına bilgi erişimi sağlamaması talimatını veriyorum. Настоящим я предписываю и отдаю распоряжение о том, что ни один сотрудник или руководитель учреждений здравоохранения не должен предоставлять средствам массовой информации любого рода какую - либо информацию по вопросам здравоохранения.
Dağbaşına gönüllü olarak niye geri dönmek isteyesin ki? Почему ты захотела вернуться в это захолустье добровольно?
Hindu filmlerden nefret ettiğim için değil ama, hükümet ölen bir sanayii kurtarmak için aldığı bu karardan hemen dönmeli! Только не ненавистные фильмы на языке хинди, сейчас правительство должно отступить от такого позорного решения, которое приняло, чтобы спасти умирающую индустрию.?
Sen de gönüllü mü oldun? И ты решил просто помочь?
Porto, Portekiz'deki diğer şehirlerden daha hızlı bir şekilde bir hayalet şehre dönüşüyordu. Однако у города была и темная сторона, которую я обнаружил только на следующий день моего пребывания в нем.
En son senin gönüllü olacağını düşünüyordum. Кажется, ты был последним добровольцем.
Ama amaçlarının "şehrin harabe olduğunu ama güzel bir harabe olduğunu" göstermek olduğunu da ekliyorlar. Далее они объясняют, что их цель "показать город, который, несмотря на руины, представляет собой прекрасные руины":
Ve gönüllü olduğun için teşekkür ederiz. И спасибо, что вызвался добровольцем.
Onlar arasında bir ağ kurmak atılan doğru bir adımdır. Объединение этих активистов в одну общую сеть - это шаг в правильном направлении.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.