Sentence examples of "Boş zamanlarında" in Turkish

<>
Şu yeni şov bu boş zamanlarında davaları çözen bir polis hakkında. Новый сериал о полицейском, который раскрывает преступления в свободное время.
Evet. Sen boş zamanlarında ne yapıyorsun Felix? А ты что делаешь в свободное время?
Boş zamanlarında sürekli spor mu yapıyorsun? Ты что тренируешься всё свободное время?
Boş boş şeyler hakkında duyuruyor yapıyor öyle değil mi? Она будто делает большое событие из ничего, да?
Büyük annem, onun iç savaş zamanlarında çok güçlü bir cadı olduğunu söylemişti. Бабушка говорит, что она была очень могущественной ведьмой во время гражданской войны.
Dinleyin kimse boş bir restoranda yemek yemek istemez, değil mi? Ребята.. Никто не хочет есть в пустом ресторане, да?
Berkeley'deyken tatil zamanlarında. Во время каникул в Беркли?
Ne zamandan beri boş arazi var buralarda? С каких пор где-то имеется свободная земля?
Yılın bu zamanlarında Kenya'nın daha soğuk olduğunu düşünürüm. В Кении довольно прохладно в это время года.
Ülkedeki tesislerde şu anda boş yatak yok. В государственном учреждении сейчас нет свободных мест.
Onlar iyi zamanlarında kaldı, aşkım. Всё в свое время, дорогая.
Harper Avery Ödülü'nü ilk kazandığımda "Boş ver o erkekleri" diye düşündüm. В свою первую премию Харпера Эйвери я подумала "к чёрту мужчин".
Bu işte yaz boyunca çalışabilirsin Berkeley'deyken tatil zamanlarında. Ты сможешь здесь работать летом во время каникул в Беркли.
Salı günü saat'te boş olmak kadar başarıyı belli eden bir şey yok. Ого, нет ничего лучше чем быть свободным во вторник в часа.
Askerlerin barış zamanlarında başkalarının evinde izinsiz konaklamamasını mı? Солдатам в мирное время не нужно давать пощады?
Boş kargo ambarlarından birini botanik bahçesine çevirmek için izin istiyorum. Я бы хотел попросить разрешение переделать пустой склад в оранжерею.
Sizden bu zor zamanlarında ailenin özel hayatına saygı göstermenizi rica ediyoruz. Мы просим вас уважать частную жизнь семьи в это трудное время.
Yemeğindeki zehirle uzun ve boş bir koridorda kaburgalarına saplanmış bir bıçakla. Яд в пище, кинжал в спину в длинном пустом коридоре.
Dawson sadece "Molly's" in onu zor zamanlarında kafasını dağıttığını söylüyordu. Доусон рассказывала, как "Молли" помог ей справиться с проблемами.
Ortalıkta bomboş duran bir gitar ve boş stüdyoyu görünce dayanamadım. Я увидел пустую студию и гитару, и просто захотелось...
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.