Sentence examples of "Etkisiz hale getirmeye" in Turkish

<>
Etkisiz hale getirmeye çalışacağım. Я попробую обезвредить это.
Doğru; ama karakteri biraz sempatik hale getirmeye çalışıyorum. Да, но я пытаюсь сделать персонаж более привлекательным.
Jack alarmı etkisiz hale getirmiş böylece soygunu yapabilecek. Джек отключил сигнализацию, чтобы успешно провернуть кражу.
O yüzden her gün dünyayı daha güvenli hale getirmeye çalışıyoruz. Поэтому мы каждый день стараемся сделать этот мир немного безопаснее.
Radyasyonu etkisiz hale getirmenin bir yolunu aradığını söylemiştin. Вы сказали, что искали способы нейтрализовать радиацию.
Burada işleri daha iyi hale getirmeye çalışıyorum. Я просто пытаюсь спасти ситуацию, понимаешь?
John, beni, etkisiz hale getirilmiş Mai Wiru'nun tüm sonuçlarını barındıran özel bir yere götürmeyi teklif etti. Джон предложил мне поехать в особое место где в полной мере можно увидеть эффект закрытия программы Маи Виту.
Hayır, daha iyi hale getirmeye çalışıyorum. Нет, я хочу сделать ее лучше.
Slaughter birini etkisiz hale getirdi ama diğeri kaçmaya çalıştı. Слотер обезоружил одного парня, а другой попытался сбежать.
Juliet, sadece güvenli hale getirmeye çalışıyorum. Я лишь хочу обезопасить его, Джульет.
kişiyi etkisiz hale getirdi ve elimizdeki tüm sırları beraberinde götürdü. Вывел из строя человек и сбежал со всеми нашими секретами.
Ben sadece mantıklı hale getirmeye çalışıyorum. Я просто пытался сделать её рациональной.
Bu şeyleri etkisiz hale getirmenin başka bir yolu var mı? Может есть ещё способ, как мы можем их нейтрализовать?
Sadece hayatını acınası hale getirmeye çalışıyorum. Просто пытаюсь сделать твою жизнь несчастной.
Yani alarmı etkisiz hale getirmek için deliyoruz. Итак, сверлим, чтобы обойти сигнализацию...
Kitapta programının dünyayı daha iyi hale getirmeye yardım eden Dokuz değerinden bahsetti. Там она рассказала о Девяти ценностях программы, помогающих менять мир к лучшему.
Kendi plazma bombalarınla öleceksin, etkisiz hale getirmek imkansızdır. Умереть от собственных плазменных гранат, которые невозможно обезвредить.
SEAL ekibinden biri Dolan'ın patlayıcı uzmanı olduğunu söyledi, hem etkisiz hale getirme hem de yerleştirme konusunda. Один из членов команды сказал, что Долан - эксперт по взрывчатке, ее отключению и сборке.
Hanemura, sen sahiden bir büyücüysen eğer bu büyüyü rahatlıkla etkisiz hale getirebilirsin. Вот почему его хранит для меня надежный человек. Ты и правда доверяешь людям?
Hey, Ashley'i kuduz gibi çıldırtmak, onu etkisiz hale sokmakla aynı kategoriye girmiyor. Свести Эшли с ума это не то же самое, что лишить ее способностей.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.