Sentence examples of "Eyalet savcılığı" in Turkish

<>
Açıkça, Eyalet Savcılığı çok uçuyor. Очевидно, окружной прокурор немного перегнул.
Ama ben Eyalet Savcılığı için aday oluyorum. Но я баллотируюсь на пост федерального прокурора.
Bir kadın, aynı zamanda eyalet savcılığı ile bağlantısı da var. Вижу, вижу - женщина и связь с офисом прокурора штата.
Ve sizin Eyalet Savcılığı ile olan bağlantınızla. И о ваших связях в прокуратуре штата.
New York eyalet savcılığı adına buradayım. Я работаю в окружной прокуратуре Нью-Йорка.
Yani Eyalet Savcılığı Bürosu'nda kalacaksın? Ты хочешь остаться в прокуратуре?
Eyalet savcılığı ofisi, evet. Офис окружного прокурора, да.
Eyalet Savcılığı hakkında ne mi düşünüyorum? Что я думаю о прокуратуре штата?
Eskiden Eyalet Savcılığı ofisinde çalışıyordunuz. Вы раньше работали в прокуратуре.
Seni kayıp şahıs vakasında eyalet savcılığı müfettişi olarak görevlendirebilirim. Могу поставить следователем по делу о пропавшей от штата.
Yukarıda yazılan "devletin üç organı": İşbirliği yaparak suçu durdurup adaleti getirecekleri varsayılan federal, eyalet ve yerel organları belirtiyor. "Три ветви власти" которые упоминались выше - это федеральная, государственная и местная, которые предположительно координируют предотвращение преступлений и добиваются правосудия.
Hayır, babama değil, Bölge Savcılığı ofisine. Нет, не отцу. А Управлению Окружному Прокурора.
Yeni poliçe eyalet boyunca farklı okulun kapanmasını ve, 000'den fazla öğrencinin yeni okullara geçiş yapma zorunluluğunu gerektirecekti. Новая политика потребовала бы закрытия различных школ по всему штату, и более чем тысяч учеников были бы вынуждены перевестись в новые школы.
Bölge savcılığı mahkumiyet vermedi. Окружной прокурор отклонил обвинение.
İki aydır, öğrenciler yeniden yapılandırmayı protesto ediyor ve en az üç haftadır eyalet boyunca onlarca okulu işgal ettiler. Два месяца студенты протестовали против реорганизации, и как минимум в течение трёх недель они оккупировали десятки школ по всему штату.
bak Manhattan bölge savcılığı geçici bir süreliğine bile olsa hayatta her zaman karşına çıkmıyor. Знаешь, должность окружного прокурора Манхэттена, даже на время - это редкая возможность.
Eyalet de soruşturmaya devam ediyor. Штат тоже продолжает расследование. Втихую.
Rhode Island'ın küçük bir eyalet olduğunu sanıyordum. Я думала, Род-Айленд вроде крошечный штат.
İşte hoş bir eyalet bayan. Montana. Мисс, Монтана - отличный штат.
Siz eyalet dışından bir kadınsınız. Bu iyi görünmüyor. Он умеет убеждать, вы с другого штата.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.