Sentence examples of "Gün ışığında" in Turkish

<>
Burası gün ışığında ne kadar değişikmiş. O kadar da uğursuz görünmüyor. А при свете дня это место не выглядит таким уж зловещим.
Lütfen, soğuk kralını ısıtmak için gün ışığında kal. Пожалуйста, оставайтесь, чтобы согреть вашего замершего короля.
Gün ışığında iş yapmak kolaydır, ama daha çok şahit demektir. Работа при свете дня означает легкий доступ, но много свидетелей.
Gün ışığında yarım da olsa bir şansımız var. Похоже, днем у нас есть небольшие шансы.
Eric gün ışığında nasıl dışarıda kalabilir ki? Как Эрик может гулять при дневном свете?
Hayır, gün ışığında maviler. Göreceksin bak. Нет, при дневном свете они синие.
Çıplak vücudumu gördüğünü hatırlamıyorum. Hele ki gün ışığında hiç değil! Я не позволяю ему видеть меня обнаженной, особенно днем.
Özellikle de gün ışığında. Не при свете дня.
Çalıştayın sürdüğü iki gün bilgi ve yetenek geliştirme kapsamında servet niteliğindeydi. Два дня слёта были очень информационно насыщенными и вместили в себя большое число занятий по практическому освоению различных технических навыков.
Güneş ışığında özgürce hareket eden insan askerlere ihtiyacımız var. Нам нужен солдат человек, который может передвигаться днём.
Ve gerçek zamanlı haber sunucusu Andy Carvin bin takipçisine, gazetecilerin sahada her gün karşılaştıkları zorlukları hatırlattı: И ответственный за выпуск новостей в реальном времени Энди Карвин напоминает своим тысячам читателей о сложностях, с которыми журналисты, работающие в месте событий, сталкиваются каждый день:
Yeni kanıtlar ışığında, oğlunuza karşı olan tüm suçlamalar düşürülmüştür. В свете этого, все обвинения против вашего сына сняты.
Ama o gün elde ettikleri şey eğlenceden çok daha fazlasıydı. То, что они придумали в этот день, оказалось больше, чем просто забава.
Yeni deliller ve Camila'nın görgü tanığının tanımı ışığında Ronnie Vargas'ın davasında yürütme durduruldu. В свете новых улик и показаний Камилы с Ронни Варгаса сняли все обвинения.
Önümüzdeki birkaç gün boyunca, göstericilerin harekatın bir sonraki adımına karar vereceği işgal altındaki okullarda toplantılar düzenlenecek. В течение следующих нескольких дней, в оккупированных школах запланированы собрания, где демонстранты решат следующие действия движения.
Ama, hizmetlerinin ışığında, ve bu yeteneksiz savcıyla korkarım ki tüm suçlamaları düşürmek zorundayım. Но, в свете его многолетней службы и некомпетентности деревенского прокурора Я снимаю все обвинения.
Katılımcılara göre iki gün, Kolombiya'daki yerli dil dijital aktivistlerinin zorluklarını yansıtmak için çok az bir süreydi. По словам участников двух дней оказалось явно недостаточно для того, чтобы в полной мере осветить все проблемы, с которыми приходится сталкиваться активистам возрождения индейских языков в Колумбии.
Bu yüzden, özellikle bu büyük başarının ışığında büyük bir zevkle size inanılmaz Dr. Temperance Brennan'ı takdim ediyorum. Таким образом, особенно в свете этого замечательного подвига, мне выпала честь представить замечательную Доктор Темперанс Бреннан!
Birkaç gün önce Baram Barajı'nın inşasına başlanması için devletin karar vermesi üzerine protestoların yoğunlaşması bekleniyor. Ситуация с протестами в регионе вскоре, возможно, серьезно ухудшится в связи с тем, что несколько дней назад правительство одобрило строительство плотины на Бараме.
Sonra sabah ışığında daha yakışıklı olduğumu hatırladım. Но в утреннем свете я смотрюсь лучше.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.