Sentence examples of "Güney" in Turkish

<>
Ama Anne ve Babası Güney Dakota'da yaşıyor. Но его родители живут в Южной Дакоте.
Yuri, 5 Aralık 1989'da Goyang, Gyeonggi, Güney Kore'de doğdu. Юри родилась 5 декабря 1989 года в Кояне, провинция Кёнгидо, Южная Корея.
Güney Sudan, 9 Temmuz 2011 tarihinde egemen bir devlet olmuştur. 9 июля 2011 Республика Южный Судан стала независимым государством.
Başka bir kızla evlenmek için Güney Amerika'ya gitti. Он уехал в Южную Америку, чтобы жениться.
Güney aksanı yüzünden konuşmaya çekinen Martin bir süre sonra bununla ilgili sorunlar yaşamaya başlamıştır. Мартин ненавидел говорить из-за его сильного южного акцента и ему приходилось часто преодолевать застенчивость.
Ben olsam Valo II'de güney yarım kürede bulunan kampa giderdim.. Я бы спустилась в лагерь на южном континенте Вало II.
Kuzey ve Güney ayrılamaz, kardeş gibidirler. Север и Юг неразделимы, как сестры.
Flaş haber: Şehrin güney kesiminde bir ceset bulundu. Срочные новости - на юге города было обнаружено тело.
Sizinle on dakika içinde binanın güney yakasında buluşalım. Встретимся с южной стороны здания через десять минут.
Güney Clinton sokağında, ilk katta. Саут Клинтон Стрит, первый этаж.
Her geçitte dört ekibimiz var. Güney ve kuzey cephelerinde keskin nişancılar için hedef belirleyicileri var. Четыре группы ведут наблюдение, снайперы расположены на высотах к югу и северу от объекта.
Kamyonların girmesi ve güney kapısından çıkamsı için yolu kontrol etmemiz lazım. Нам нужно контролировать дорогу, чтобы впустить грузовики через южные ворота...
Güney Kore, Süper Comboy (슈퍼컴보이) olarak bilinen bu konsol o bölgede ise Hyundai Electronics tarafından dağıtıldı. В Южной Корее она называлась Super Comboy ("Сюпхо кхомбои") и распространялась Hyundai Electronics.
Abbe Lacaille tarafından 1751 yılında Güney Afrika'da keşfedilmiştir. Оно было обнаружено и открыто Лакайлем в 1751 году из Южной Африки.
Tsvaygenbaum Derbent, dünyanın en eski şehirlerinden biri olan Güney Rusya şehrinde doğdu. Исраил Цвайгенбаум родился на юге России, в Дербенте, в еврейской семье.
24 Şubat 2014 "te Güney Afrika Medya devi olan Naspers SimilarWeb" in C serisine 18 milyon $ "lık bir yatırım yapmıştır. 24 февраля 2014 Южно Африканский медиа гигант Naspers проинвестировал $ 18 миллионов в рамках третьего раунда финансирования SimilarWeb.
Amatör ornitolog Gregory Mathews, 1916 yılında dişilerin daha koyu tüylerine dayanarak güney ormanlarında bulunan kuşları "warreni" ırkı olarak tanımlamıştır. В 1916 году орнитолог-любитель Грегори Мэтьюс на основе тёмного оперения самки из южных эвкалиптовых лесов поместил птицу в качестве подвида.
Yeah, ve ben henüz Güney Carolina kadife karıncasını bulamadım. И не дайте мне начать с немки европейской Южной Каролины.
Demek öyle. Nasıl oldu da Biricik Madison Clark'ımızın Güney güzeli olduğunu fark etmedim. Ага, как же я не понял сразу, что наша Мэдисон Кларк южная красавица.
Güney koridoru benim için boşaltabilir misin? Можешь очистить южный коридор для меня?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.