Sentence examples of "Gereken" in Turkish with translation "должен"

<>
Sana bakması gereken kişi benim her ne kadar bu konuda çok kötü de olsam. Это я должен заботиться о тебе, даже если у меня не очень получается.
Atlatmam gereken bir şey var ve sana daha sonra söylerim, tamam mı? Я должен сам через это пройти, и я расскажу тебе всё потом.
Ellen, kendini bir dinle, "Ölmesi gereken tek kişi o mu?" Эллен, ты себя слышишь? "Единственный человек, кто должен умереть"?
Kişisel olarak yapmam gereken bir şey olarak hissettim içeri girebilir miyim? Я подумал, что должен сделать это лично. Я могу войти?
Carla sana söylemem gereken bir şey var. Карла, я тебе должен кое-что сказать.
Öncesinde halletmesi gereken ufak bir işi var sadece. Он просто должен сначала решить одну маленькую проблему.
Kazanamam gereken bir seçim var, ve o çekirdeği istiyorum. Я должен выиграть выборы, и мне нужно это ядро.
Düşünmem gereken bir karım ve kızlarım var. Я должен думать о жене и детях.
Julia sana söylemem gereken bir şey var. Юлия, я должен тебе кое-что сказать.
Yarın uyandığında yapman gereken tek bir şey var, yanıma gel. Когда завтра проснешься, единственное что ты должен делать - зажигать.
Lafını bölüyorum ama Jay, üzerimden atmam gereken bir yük var. Извини, Джей, но я должен снять камень с души.
Bak Stanley, anlaman gereken bir şey var: Слушай, Стенли, ты должен кое-что понять:
Burada oturması gereken ben değil o olmalıydı. Он должен здесь сидеть, не я.
Elimde, kalkmadan önce takmam gereken bir şey var. Прежде чем мы взлетим, я должен кое-что закрепить.
Herr Direktör bir balletto'yu kaldırdı gördüğünüz yerde olması gereken bir baleyi. Герр директор он исключил балет который должен быть в этом месте.
Ne? Yürütme işini duyurması gereken kişi son yasal şampiyon olarak benim. Я единственный, кто должен объявить ограбление, как последний законный чемпион.
Şu doktor, Enys, öldürmem gereken kişinin o olduğunu sanıyorum. Тот доктор, Энис, вот кого я должен был убить.
Kanıt derken, ben diğer görevlerle meşgul olduğumda senin toplaman gereken kanıtlardan bahsediyorum. Кстати, доказательства ты должен был предоставить пока я была занята другими обязанностями.
Bence insan hayatında her gün odaklanması gereken üç şey vardır, bunlar da sağlık, büyüme ve toplumdur. Я считаю, человек каждый день должен обращать внимание на три вещи - здоровье, рост и общество.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.