Sentence examples of "Geriye" in Turkish

<>
Zaman ileri doğru akıyor, geriye değil. Время идет вперед, а не назад.
Caspar uzun zaman önce öldüğüne göre geriye ben kalıyorum! Так как Каспар давно умер, это осталось мне!
Senden geriye Louis akan bir damla gözyaşı kaldı. Seni düşündükçe yüreğimizi ısıtan bir gülümseme kaldı. После тебя остается, Луи, упавшая слеза, родившая улыбку в глазах твоего сердца.
Sorun değil, geriye gitmemiz ve birşeyleri farklı yapmamız gerek. Все в порядке, просто нужно вернуться и сделать по-другому.
O zaman rotamızı geriye çevirip, etrafından dolanacak başka bir yol buluruz. Тогда мы должны лечь на обратный курс и найти путь в обход.
Geriye sadece bir ders kaldı Başkan Ellis. Остался всего один урок, президент Эллис.
Otoparkın dolmasıyla birlikte geriye sadece yükleme bölümünün deposuyla ön girişi kaldı. Раз парковка затоплена, остаются только погрузочная платформа и главный вход.
Geriye kalan doğal yaşamımda saklanmak zorunda kalacağım. Теперь я вынужден скрываться весь остаток жизни.
Ve geriye dönüp bakıldığında, şehir yetkilileri Santa's Village teki çete ile yapılan pazarlık görüşmlerinden pişmanlar. Оглядываясь назад, руководство города сожалеет о проведении переговоров о перемирии с бандитами в деревне Санты.
Bende de sevdiğim kadından geriye kalan bir şey olsaydı... Если бы у меня осталось что-то от моей любимой...
Böylelikle geriye sadece yeşil evde içildiğini bildiğimiz kahve kalmaktadır (4). Остаётся кофе, который, по условию, пьют в зелёном доме (4).
Kollar geriye, göğüs aşağıya, popo içeriye. Руки назад, грудь вниз, задницу втянуть.
Çoğunu açtım ama geriye daha bir sürü var. Я разблокировал часть, но еще много осталось.
Geriye bir tek Dominic'i arayıp görüşme ayarlamak kaldı. Нам остается лишь позвонить Доминику и назначить встречу.
Önce başını geriye doğru eğin, nefes yolunu açın ve üfleyin. Сначала нужно наклонить голову назад, освободить дыхательные пути и выдыхать.
Amerika'da geriye sadece milyon çiftçi kalmıştı. В США осталось только миллиона фермеров.
O bilgisayar virüsü İran'ın nükleer programını onlarca yıl geriye götürmüştü. Этот компьютерный вирус отбросил ядерную программу Ирана на десятилетия назад.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.