Sentence examples of "Lütfen" in Turkish

<>
Efendim, bir dakikalığına burada durun lütfen. Сэр, постойте здесь минуту, пожалуйста.
Lütfen, kamyonda yaşlı ve hasta bir adam var. Прошу вас, в грузовике лежит старый больной человек.
Tanrım, artık başka şeylerden konuşabilir miyiz lütfen? Господи, поговорим о чём-нибудь другом, умоляю.
Lütfen, Bay Barclay, eminim hepimiz çok heyecanlıydık Tatilinizi duymak için. Давайте, м-р Баркли, расскажите нам всем как съездили в отпуск.
Ne isterseniz yaparım. Sadece karımı bir daha görebilmek istiyorum. Lütfen. Я сделаю все что попросите, только дайте увидеть жену.
Lütfen Sally-Ann'i nerede bulabileceğimi söyler misiniz sadece? Просто скажите, где мне найти Салли-Энн?
Lütfen, tükürüğünü yut, bir nefes al ve konuşmamıza devam edebilelim. Давай ты проглотишь свою слюну, глубоко вдохнёшь и потом мы продолжим.
Bu bir cinayet soruşturması, bu nedenle sorumu yanıtlar mısınız, lütfen, efendim? Это расследование убийства, так что будьте добры ответить на мой вопрос, сэр.
Mattie, Bay Garrison'a içecek bir şey getirir misin lütfen? Мне жаль Мэтти, принеси господину Гаррисону выпить, ладно?
Evet, lütfen Takada'ya SPK'dan bazı adamların Kira'yı yakalamak için Japonya'ya geldiklerini bildir. можешь сообщить ей что несколько членов SPK приехали в Японию для поимки Киры.
Harry, lütfen arabayı mümkün olduğunca çabuk hazırla. Гарри, надо подать машину как можно скорее.
Guido, rica etsem bir şey söyler misin, lütfen? Гвидо, может ты хоть что-то скажешь? Прошу тебя!
Lütfen Bay Salle, sizin adınıza savunma yapmama izin verin. Пожалуйста, мистер Салле, дайте мне протестовать за вас.
Bu yüzden kamera kayıtlarında garip ve açıklanamayan şeyler görürseniz lütfen beni arayın. Bundan haberdar olmam gerekiyor. И если вы заметите что-нибудь странное или необъяснимое на тех видеозаписях, прошу, позвоните мне.
Senden tek istediğim, lütfen Rachel Banks konusunda bana güven. Я умоляю тебя поверить мне, про эту Рейчел Бенкс.
Lakin bunu kişisel bir mesele haline getirmeyelim, lütfen. Но давайте попробуем не превращать это в личное дело.
Lütfen her bir deponun yakıt stoku konusunda beni bilgilendir. Дайте мне знать о запасах топлива в каждом резервуаре.
Lütfen bana bunun ne olduğunu söyler misin? Можешь мне просто сказать, что это?
Oh, Bayan Woodhouse, lütfen bana yardım edin. О, мисс Вудхаус, пожалуйста, помогите мне.
Lütfen Gaius, bana dürüstçe cevap ver... Гаюс, прошу, ответь мне честно...
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.