Sentence examples of "Ne" in Turkish with translation "чем"

<>
Bu ülke üzerine oturmak için ne kullanırdı biliyor musunuz? Знаете, на чем раньше сидели в этой стране?
Herneyse işte, ben esas şu an ne düşündüğünü merak ediyorum. Ну, понятно. Интересно, а о чем он сейчас думает?
Evsiz kızlarla çıkmanın en iyi yanı ne? В чем прелесть свиданий с бездомными девочками?
"Bir avukat bul ve biz sana arka çıkar, ne olacağına bakarız" Вот вам адвокат, а мы присоединимся и посмотрим, чем все закончится.
Evden ne kadar uzaksanız risk de o kadar artar. Чем дальше вы от дома, тем выше ставки.
Milisler için ne kadar erken ölürsem o kadar iyi olurdu. Для милиции, чем раньше я умру, тем лучше.
Ama onlarla aramızdaki tek fark ne biliyor musunuz? Но в чем разница между ими и нами?
Onu öyle yalnız bırakarak ne düşünüyordu ki ablası? О чём она думала, оставляя его одного?
Leydi Mary'nin yatak odasıyla ne ilgisi var? А при чем тут спальня леди Мэри?
Suç ne kadar garipse, o kadar çok zevk alır. И чем запутаннее преступление, тем больше кайфа для него.
Sonra ne yapacağız? Bu gece ne yapacağımızı öğrenmem gerek. Мне нужно точно знать, чем мы сегодня будем заниматься.
Gerçi günümüzde ne kadar genç görünürsen o kadar zeki olduğunu sanıyorlar. Сейчас, чем ты моложе, тем умнее они тебя считают.
İnsanlar bu olayı ne kadar geç öğrenirlerse, kendilerini korumak için o kadar aceleci davranırlar. Чем раньше люди узнают, тем скорее они смогут принять меры, чтобы защитить себя.
Ekibimin şu an ne yaptığını biliyor musun? Знаешь, чем сейчас занимается моя команда?
Kocanız ne iş yapar, Bayan Tyler? Чем занимается ваш муж, миссис Тайлер?
Şuan ne kadar az bilirsen, okadar iyi. Чем меньше ты знаешь сейчас, тем лучше.
Bazen ne kadar çok bağırırsak, o kadar az duyarız. Иногда чем громче мы говорим, тем меньше нас слышат.
Bu tiyatronun dışında ne yaptığın umurumda değil. Umurumda değil. Мне всё равно, чем ты занимаешься вне театра.
Ne demek istiyorsun? Perkins hiç umurunda değilmiş gibi beni içeri aldı. Перкинс впустил меня так, будто ему совершенно не о чем волноваться.
Onları bana ne kadar erken verirsen o kadar iyi. Чем скорее ты отдашь их мне, тем лучше.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.