Sentence examples of "Onu kaybedersek" in Turkish

<>
Onu kaybedersek yapacak başka bir şey kalmaz. Потеряем его, останемся ни с чем.
Lütfen onu bana geri verebilir misiniz? Вы не могли бы его вернуть?
Sonbaharda tekrar gelirler! Ama ya kaybedersek... Но что если мы проиграем, а?
Birçok kişi aşırı sağla girdiği flörtün mağlubiyetini azalttığını söylüyor, birçoğu da bunun aksine bunun seçmeninin onu terketmesinin nedenlerinden biri olduğunu düşünüyor. Одни считают, что такое решение принесло ему больше голосов, сделав его поражение не таким сокрушительным; в то время как другие убеждены, что его обращение к крайне правым темам стало одной из причин, по которым электорат от него отвернулся.
Taş ocağını kaybedersek, katedrali de kaybederiz. Потеряем каменоломню - потеряем собор. Каковы правила?
Fakat insan hakları ve özgürlüğüne olan tutkusu onu demir parmaklıklara tıktı. Но его страсть к правам и свободам человека заковала его в цепи.
Eğer seni de kaybedersek başka bir şey kalmayacak. Если мы потеряем и тебя ничего не останется.
Bu olay onu son derece rahatsız etti ve utandırdı. Этот инцидент оставил её крайне обеспокоенной и смущенной.
Bu da korktucu biri ama kaybedersek ne olacak? Она ужасает. Но что случится если мы проиграем?
Evet. Onu ben bulmadım. Я ее не находил.
Onları kaybedersek, petrol gider. Потеряем их, потеряем нефть.
Onu iyi tanır mıydınız Sayın Vali? Вы хорошо знали её, губернатор?
Ve eğer kaybedersek, Gruber Tarım Makinaları bize ne verecek? А что мы получим от его фирмы, если проиграем?
Evet, onu camdan gördüm. Я видела его из окна.
Sadece bir Amazon onu yenebilir. Только амазонка может победить его.
Evet onu tanrı kilitledi. Да. Он запер её.
Onu senin muhbir yapman gerekiyordu. Ты должна была его завербовать.
Varsayımı da senin onu tersanenin kapanması konusunda zorladığın. Предположение что ты заставил его, закрыть верфь.
Onu bir motorsiklet barında bulmuştum, bildiği bir şey yok. Я нашла его в байкерском баре. Он ничего не знает.
Isaac, onu hiçbir yerde bulamıyorum. Komşularına soralım. Исаак, она испарилась, надо спросить соседей.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.