Sentence examples of "Senin" in Turkish with translation "твою"

<>
Bence İsa'nın beni senin hücrene göndermesinin bir sebebi var. Думаю, Господь неспроста поместил меня с твою камеру.
Bu Orakçılar daha ölümcül. Ki bu senin görevini epey zorlaştıracak. Эти Жнецы даже еще беспощаднее, что усложняет твою задачу.
Evet, senin küçük gezintin "Çok Fazla Bilgi" ön sayfasını oluşturdu. Да, краткий экскурс в твою жизнь напечатан на первой странице "T.M.I".
Grayson'un da yemekte senin evlilik yeminini duyması. Если Грейсон услышит твою клятву за ужином.
Senin hücreni hatırlıyorum, puro falan yoktu. Я помню твою камеру - никаких сигар.
Ve senin adına çok mutluyum ve kedin adına da. И я по-настоящему счастлива за тебя и твою кошку.
Sırf senin bazı geçici heveslerini yerine getirmek için itibarımı riske atamam. Я не стану рисковать своей репутацией, чтобы удовлетворить твою прихоть.
Şimdiye kadar gitmiştir. ve senin değerli casus istasyonunu havaya uçuracak. Он на свободе, и разнесёт твою бесценную шпионскую станцию.
Eğer senin payına düşenleri paylaşmasına yeterince izin verirsen, Kırkına geldiğinde onun kadar acı içinde ve boktan olursun. Если позволишь ей и дальше контролировать твою манду, станешь такой же ожесточенной неудачницей, когда тебе исполнится.
Bu konuda Beyaz Saray'ın bizi desteklemesi çok önemli, sadece senin değil. Но нам крайне важно получить поддержку Белого Дома, не только твою.
Herneyse, anlaşılan o ki mahkumun teki senin kızkardeşini öldürdüğüyle ilgili konuşuyormuş. Оказалось, этот заключённый везде трубил, что он убил твою сестру.
Yönetici senin hizmetlerinden ne kadar müteşekkir olduğunu bilmeni istedi. Директор просил передать, что он ценит твою службу.
Jerry, neden Elaine senin mektuplarını alıyor? Джерри, почему Элейн получает твою почту?
Hayır, sus! Artın senin şu altın mağaranı dinlemek istemiyorum! Нет, не хочу больше слышать про твою пещеру с золотом.
Siyah kız senin konumunda oynamak ister. Чёрная девушка хочет играть твою роль.
Bu bölüm aşk teması üzerine gözlemler içermesi bakımından senin gibi hassas bir ruhu da mutlu edecek. Эта глава порадует твою сентиментальную душу, так как в ней есть наблюдения на тему любви.
Kimlik hırsızının izi bir Donanma barına ulaştırınca Diane, senin yetkine transfer edilmeyi istemiş. Когда личность мошенника отследили до бара, Даян попросила перевести ее в твою юрисдикцию.
Yardımına çok müteşekkirim, Gerry, ama senin bu mahzenine el koymek zorundayım. Я ценю твою помощь, Джерри, но нам придется воспользоваться твоим подвалом.
Bak arkadaşım, senin serbest piyasaya olan sahte sadakatına * saygı duyuyorum; ama verdiğin sözden geri dönemezsin. Послушай, приятель, я уважаю твою рабскую преданность свободному рынку, но ты не можешь нарушать контракт.
Senin ilk aşkının peşine düşmek, acımasız ve zekice. Birinin ilk aşkı onun zayıf noktasıdır. Искать твою первую любовь было безжалостно и умно первая любовь человека это их слабое место.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.