Sentence examples of "Sizin yerinizde" in Turkish

<>
Eğer sizin yerinizde olsaydım, fidyeyi öderdim. На вашем месте, бы заплатил выкуп.
Ben sizin yerinizde olsaydım her türlü ateşi hoş karşılardım. На вашем месте я бы приветствовал огонь любого сорта.
Evet, bu harika çocuklar arasından seçim yapmak zorunda olduğunuz için kesinlikle sizin yerinizde olmak istemezdim. Да, не хотела бы я быть на вашем месте. Нужно выбирать между такими чудесными детьми.
Evde üç küçük kız varken, sizin yerinizde olsam, gerçeğin ortaya çıkmasını her şeyden çok isterdim. Миссис Дэй, у вас три дочери. На вашем месте, я бы первым желал узнать правду.
Şunu bilmenizi isterim ki, ben de bir zamanlar sizin yerinizde oturuyordum. Я хочу, что бы Вы знали что я тоже таким был.
Sizin yerinizde olsaydım Bay Prosser, o çağırıya cevap verirdim. На вашем месте, мистер Проссер, я бы ответил.
Ben de sizin yerinizde olsam aynı şeyi yapardım. Я бы сделал тоже самое на вашем месте.
Sizin yerinizde olsam, bir süreliğine kışlanın dışına çıkmazdım, tamam mı? На вашем месте, я бы не стал покидать казармы какое-то время.
Son olarak, Commonwealth Kısa Hikaye ödülünü kazanmak sizin için ne anlama geliyor ve kariyerinizin gidişatını nasıl etkileyeceğinizi düşünüyorsunuz? И последний вопрос - что для вас значит присуждение премии Содружества наций за рассказ, и как, по - вашему, это может изменить траекторию вашей карьеры?
Yerinizde olsam eleştirilerimi fısıltıdan yüksek sesle söylemezdim. Я бы на твоём месте потише критиковал.
Sizin pencerenin altındaki çöp kutusuna bir çöp torbası atmış. Он выбросил мусорный пакет в бак под вашим окном.
Bu haylazlardan biri sizin mi? Один из этих сорванцов ваш?
Sizin kuşağın sorunu da bu. В этом проблема вашего поколения.
Benim sorularım, sizin cevaplarınız. Мои вопросы - ваши ответы.
Sizin de olağanüstü gözleriniz var. У вас тоже необычные глаза.
Sorun nedir? Sizin neyiniz var? Ваше Превосходительство, что с вами?
Bu sizin sapığınızın aleyhinde oldukça önemli bir kanıt. Это ведь была серьезная улика против вашей преследовательницы.
Türlerinizi sınıflandırma fikrine kapıldığım bir günümde aslında sizin, Memeli olmadığınızı anlayıverdim. Пытаясь классифицировать ваш вид я пришел к выводу что вы не млекопитающие.
Ben de sizin bu zayıf iradenizden bıktım. А меня вот достали ваши мелкие амбиции.
Sizin hayatınız da benimki kadar değerli. Ваши жизни стоят не меньше моей.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.