Sentence examples of "Tartışma yaratan" in Turkish

<>
Eğer bu SGC'nin yeteneklerinin sorgulandığı bir tartışma ise, Hammond'ın da buna dahil olması gerekmez miydi? Если это обсуждение компетентности тех, кто управляет SGC, Разве Хэммонд не должен быть включен?
Niye yalnız Batman ve Robin ölsün? Onları yaratan toplum da cezasını görmeli. Неужели умрут лишь Бэтмен и Робин а породившее их общество, останется безнаказанным?
Bu tartışma daha sonraki bir zamana ertelenebilir. Этот разговор можно перенести на другое время.
Reklamlarindaki duyguyu yaratan sey, Hal'in kendi sesi. Зачастую его собственный голос создавал эту особую атмосферу.
Bildiğiniz herhangi bir tartışma oldu mu? Вам известно о каких либо спорах?
O, beni yaratan çılgın bilim insanı. Она чокнутая учёная, которая создала меня.
Kulakları tırmalayan bir siyasi tartışma dinlemek istiyorsan yeni evliler Hank ve Hannah Finch'le tanış. Но коли ты жаждешь грубых политических дебатов то встречай новобрачных Хэнка и Ханну Финч.
Bu gezegeni yaratan varlıklar geri dönecek. Вернутся существа, создавшие этот мир.
Kelimelerle tartışma mı kazandım? Я выиграл словесный спор?
Sanırım bunu yaratan benim. Кажется я создал это.
Bugün, likidite ve enflasyon konusunda hararetli bir tartışma yaptık. Sonunda Isabelle, Warren Buffett'i arayarak noktayı koydu. Эм, ну, сегодня было оживленное обсуждение инфляции и ликвидности, которое Изабель завершила звонком Уоррену Баффету.
Ve onları yaratan sesler analizleri bir alanda farklı nesnelerin Şartnamesi Bu bir her türlü dakika titreşimleri izler. Это минутная запись вибраций всех видов различных объектов в пространстве, а анализируется звук, их создавший.
Ve bu da tartışma sonrasında, değil mi? А эта нарисована уже после ссоры, верно?
Onları yaratan, onlarla beraber yaşıyordu. Их Создатель даже жил с ними.
Verimli bir tartışma geçireceğimizi umuyorum Bay Queen. Надеюсь на продуктивные дебаты, мистер Квин.
Birisi ciltlerine kaşıntı yaratan bir toz sürmüş gibi bir his. Словно кто-то насыпал порошок, от которого кожа зудит. Именно.
James, kiliseye bir bağışta bulunmuş olabilir. Ama bu konuları tartışma gereği göremiyorum. Джеймс мог сделать пожертвование в пользу церкви, я не собираюсь это обсуждать.
Bütün maymunları kendi suretinde yaratan kutsal babamız, bizi kutsa. Благослови нас, Святой Отец создавший приматов по своему подобию.
Lanet olası, benimle tartışma! И не спорь со мной!
Beni terk etmeyeceğini biliyorsun. İç çamaşırınla dikilirken bir kadınla asla tartışma. Не спорь с женщиной, если на тебе только нижнее белье.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.