Sentence examples of "Televizyon karşısında" in Turkish

<>
Televizyon karşısında yemeğimizi yiyeceğiz. Мы поедим перед телевизором.
Kızın karşısında beni küçük düşürmek niyetindeydi. Он хотел меня унизить перед девушкой.
Not: Bütün Kırgız bayan televizyon muhabirlerinin yaşamlarında en bir kez kaçırılma tecrübesi yaşadığı izlenimini verme riskine karşın (çünkü bu gerçek değil), Global Sesler gelecek hafta başka bir bayan televizyon muhabirinin boyalı basın tarafindan "sahte" olarak nitelenen kaçırılması üzerine izlenimler toplayacak. Рискуя создать ложное впечатление, что все представительницы слабого пола с кыргызского телевидения были хотя бы один раз в жизни похищены (хотя это не так), Global Voices приступит к сбору материалов о "ложных похищениях" отдельных телеведущих журналистами таблоидов.
Rahatlatıcı bir şey. Akvaryum karşısında oturmak gibi. Это умиротворяет, будто перед аквариумом сидишь.
Televizyon yok, internet yok. Hiç eğlence yok. Ни телевизора, ни интернета - никакого веселья.
Zorluklar karşısında zafer kazanan birini görmeyi. Видеть чей-то триумф перед лицом неприятностей.
İyice zum olup televizyon izleriz diye düşünüyordum. Давай напьёмся в жопу и посмотрим телек.
Havaalanındaki en iyi nachos burada ve bizim çıkış kapımızın tam karşısında. Лучшие начо во всём аэропорту и как раз напротив нашего гейта.
Pekala, sen biraz televizyon izle Nora, tamam mı? Так, я включу тебе телевизор, Нора, хорошо?
Nyx karşısında ayakta kaldın. Ты выстояла против Никс.
Bunların hepsi televizyon ve internette geziyor. Это все из-за телевидения и интернета.
New York karşısında Willie'le oynayacağız. Мы выставим против Нью-Йорка Вилли.
Birileri çok televizyon izliyor. Кто-то часто смотрит телек.
Kendini Kurul'un karşısında rezil ediyorsun. Ты позоришь себя перед Советом.
Yüce Tanrım. Renkli televizyon! Господи, цветной телевизор!
Ama bir kadının karşısında hiç tamamen savunmasız kalmadın. Но ты никогда не был уязвим перед женщиной.
Hayır, televizyon hakkında. Нет, насчет телевидения.
Şimdiye kadar hiç kimse babamın karşısında böyle dikilmemişti. Никто еще так не выступал против моего отца.
Oyun oynadık, televizyon seyrettik. Мы играли, Смотрели телевизор.
Fakat, bu olağanüstü zorluk karşısında bile her zaman cesaret ve istekle hareket ettiler. И все же перед лицом исключительных трудностей, они всегда действовали мужественно и красиво.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.