Sentence examples of "Zaman" in Turkish with translation "времени"

<>
Zaman makineleri sorundan başka bir şey değil. От машин времени нет ничего кроме неприятностей.
Ama bizim açımızdan bu zaman ve parayla ilgili. Но для нас суть во времени и деньгах.
Kızın üzerine çok fazla zaman ve efor harcıyorsun. Ты тратишь много времени и усилий на неё.
Hobbs burada çok zaman geçirmiş. Хоббс провёл здесь много времени.
Sadece seninle daha fazla zaman geçirmek istiyorlar. Они хотят больше времени проводить с тобой.
Söyledik ya seni evine gönderiyoruz. Crank Wank Zaman makinesiyle. Мы отправим тебя домой при помощи нашей Машины Времени.
Zaman Savaşı'nın ilk günlerinde yanıp kül oldu. Он сгорел в первые дни Войны Времени.
Hayır, uyumak için zaman yok! Нет, нет времени для сна!
Neredeyse öğlen oldu, iptal edecek zaman yok. Уже почти полдень, нет времени его отменять.
Sadece tahmin ettiğinden biraz daha fazla zaman gerekti. Просто понадобилось больше времени, чем вы предполагали.
Herkes benimle daha fazla zaman geçirmek istiyor. Все хотят проводить больше времени со мной.
"Binbir güçlükle Amelia yeni tamir olmuş zaman makinesinin önünde durdu. "С болью в сердце Амелия стояла возле отремонтированной машины времени.
O önemli bir harcamış Zaman ve para miktarı Arıyor... Он потратил много времени и денег на её поиски.
İkili ilişkiler Zaman Efendileri Konseyi tarafından yasaklanmıştır. Личные отношения строго запрещены Советом Повелителей времени.
Alarm çalmadan önce etkisiz hale getirmek için yeterli zaman yok. Остается мало времени для деактивации, прежде чем заработает сигнализация.
Bu iş bayağı bir zaman ister ama elbet başaracaksın. Это займёт много времени, но ты добьёшься этого.
Zaman yolculuğu yapan bir savaşçı tarafından vurulduktan sonra, ne kadar iyi olunursa o kadar iyiyim. Хорошо, насколько это может быть после того, как в тебя стрелял воин-путешественник во времени.
Tüm zaman ve mekân içinde herhangi bir yerde olabilir. Он может быть где угодно во времени и пространстве.
Hayır, kan zehirlenmesi için daha fazla zaman gerekir. Нет, для развития сепсиса потребовалось бы больше времени.
Sanki önümde daha çok zaman var gibi düşünüyordum. Я думал, что впереди еще много времени.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.