Sentence examples of "açıkça yasakladı" in Turkish

<>
Robert bunu açıkça yasakladı. Роберт категорически запретил это.
Atina şehir merkezinde, polis güçlerinin göz altına aldığı bir göçmene açıkça uyguladığı aşırı şiddeti gösteren video, Facebook ve Twitter'da sarsıntı yarattı. Интернет - сообщество Греции взволновало выложенное в Facebook и Twitter видео, в котором офицеры полиции открыто избивают задержанного иммигранта в центре Афин. Это произошло в конце января года, пока точное место происшествия не установлено.
Hayır, doktor yasakladı. Доктор запретил делать это.
Açıkça, Eyalet Savcılığı çok uçuyor. Очевидно, окружной прокурор немного перегнул.
Büyükler, kadınların radyo dinlemesini yasakladı. Старейшины запретили всем женщинам слушать радио.
Açıkça Law'ın ihmalkâr davrandığını gösteriyor. Это ясно показывает халатность Лоу.
Sonra da piyanoyu yasakladı. Поэтому он запретил пианино.
Açıkça söyleyeyim: benim için fazla gürültülü. Dayanamıyorum. Честно говоря, для меня это невыносимо громко.
Başmüfettiş Campbell üç kişiden fazlasının grup halinde toplanmasını yasakladı. Инспектор Кэмпбел запретил нам собираться группами более трех человек.
Size açıkça soracağım teşkilatınızda çalışan Teğmen Jim Lenk adında bir beyefendiyi orada gördünüz mü? Я спрошу прямо, вы видели мужчину из вашего департамента по имени Джим Ленк?
Dövüşten sonra, babam bir daha dövüşmemi yasakladı. После боя отец запретил мне когда-либо заниматься этим.
Alıcı açıkça keman ve yayı olacak diye belirtmişti! Но покупатель ясно обозначил: скрипка со смычком.
Führer teslim olmayı yasakladı. Фюрер запретил сдавать город!
Açıkça görülüyor ki, burada yardımcı olamıyorum. Очевидно, что я тут не помогаю.
Papa Hazretleri filmi yasakladı. Его Святейшество его запретил.
Bardağım açıkça yerinden oynadı. Мой стакан явно сдвинут.
Kraliçe Daenerys köleliği yasakladı. Королева Дейенерис запретила рабство.
Kimse benden bu kadar açıkça nefret etmemişti. Просто меня никогда еще так откровенно ненавидели.
Tersane alkol satışını yasakladı, bu yüzden satılmıyor. Верфь запретила продажу алкоголя, и не продают.
Açıkça görülüyor ki, güvenime ihanet etti. Очевидно, что он предал это доверие.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.