Sentence examples of "acı çekenler" in Turkish

<>
Bence en çok acı çekenler, kalplerinin arzuladığını görmezden gelip hayatlarının geri kalanı boyunca bunun pişmanlığı içinde yaşayanlardır. Думаю, что больше всего страдает тот, кто отрицает веление сердца и проводит всю жизнь в сожалениях.
Bir insan neden acı çekmeyi seçer anlayamıyorum. Не понимаю, почему люди предпочитают страдать.
Acı, nefret, kıskançlık... Боль, ненависть, зависть...
Bu güzellik kötüleri hızlı iyileri ise yavaş ve acı bir şekilde öldürür. Эта красавица убивает плохих быстро, а хороших - мучительно и долго.
büyük mutluluk ve büyük acı. Много счастья и много страданий.
Bir nebze bile olsun acı ya da heyecan hissetmiyorum. Я давно не чувствую ни боли, ни радости.
Bu aşılardan ailene veya herhangi birine bahsedersen aklının alamayacağı kadar acı verici ve yavaş şekilde ölmeni sağlarım. Расскажешь про это родителям, кому угодно, и я позволю тебе умереть медленной и мучительной смертью.
Tüm acı ve dehşet senin için mi yaşandı, ya da yaşatıldı? Неужели вся эта боль и ужас произошли или были устроены ради тебя?
Acı yoksa, kazançta olmaz, değil mi? Без боли нет победы, не так ли?
Doğduğum andan itibaren her türlü fiziksel acı konusunda ustalaşmak için eğitildim... Меня с рождения учили справляться с физической болью, преодолевать простую...
Başka türlü bir hayat da olmalı, böyle bir acı için yaratılmış olamayız. Должна быть другая жизнь. Невозможно, чтобы мы были рождены для таких страданий.
Sen bana o kadar acı çektirdikten sonra mı? После всей боли, которую ты мне причинила?
Acı acıdır, hatırladın mı? Боль есть боль, помнишь?
Travis, bu acı verecek biliyorum o yüzden acele etme. Тревис, я знаю, это больно, не спешите.
Tüm bunları içinde saklamak, ona çok acı vermiş olmalı. Наверное, ему было мучительно больно держать всё в себе.
CT çekilmesi lazım, acı içerisinde. Ей нужно КТ, ей больно.
Çektiğin hayali acı seni sahici yapıyor. Из-за мнимых страданий ты как живой.
İnsanları kıran acı değil. Не боль ломает людей.
Ben de acı hikâyemi New York'taki bir barda bir lezbiyenle paylaşıyorum. И я делюсь своей историей боли с лесбиянкой в баре Нью-Йорка.
Ona âşık olmak bana acı veriyordu. Это было больно, любить ее.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.