Sentence examples of "altın gibi" in Turkish

<>
Altın gibi iyidir, küçük İtalyan beyefendisi. Он чрезвычайно хорош, маленький итальянский джентльмен.
Görünüş bakımından belki bir çapulcuya benzeyebilirim, Ama aslında altın gibi bir kalbim vardır, hiç durmadan atan. Я знаю что выгляжу неважно, но у меня золотое сердце, которое туда сюда, туда сюда.
Biraz aptaldır ama altın gibi bir kalbi vardır. С виду дурень, но с золотым сердцем.
Altın gibi kal, Pony Wood. Никогда не меняйся, Пони Вуд.
Onun altın gibi kalbi var. У него золотое сердце.
Bunca şeyden sonra altın bazı şeylere yarıyormuş gibi görünüyor. Оказывается, у золота всё же есть свои плюсы.
Neo - Nazi "Altın Şafak" Göçmenlere Saldırıyor неонацисты из партии "Золотой рассвет" атаковали иммигранта
Zamanım önemliymiş gibi olurdu. Как будто мое время действительно чего - то стоит.
Yunanistan'da Altın Şafak diye adladırılan Neo - Nazi parti ülkenin içinde bulunduğu zorluklardan yararlanarak son seçimlerde oyunu büyük oranda artırdı. В Греции неонацистская партия "Золотой рассвет" воспользовалась экономическими сложностями в стране и в результате недавних выборов заполучили места в парламенте.
Sosyal medya kullanıcıları, her zaman olduğu gibi Pavlensky'nin sanat eylemleri üzerine verilen uç tepkileri tekrarlayarak övgü dolu yahut tersleyici yorumlarda bulundular. Это всё что угодно - от современного искусства, до античного карнавала (типа, Герострат), но только не политика.
Senin kaç altın madalyan var? Сколько у тебя золотых медалей?
Filistin halkından büyük bir sıcaklık ve destek görüldü ve yol boyunca Iman, Shareef ve DiaaMahmoud gibi projeye paha biçilemez derecede katkıda bulunan arkadaşlar edindim. Люди Палестины оказали много тепла и поддержки этому арт - проекту; на этом пути я приобрела таких друзей как Иман, Шариф и ДиаМахмуд, невероятно много сделавшие для развития моей идеи.
Altın neden kullanmıyor ki? Как насчет золотых монет?
Arkadaşı ona katıldığında, giydiği geleneksel elbiseyle arkadaşının renk kattığı günümüze ait elbise arasında bir rekabet varmış gibi görünüyor. Когда к ней присоединяется подруга, это становится похожим на соревнование между её традиционным платьем и современным платьем её напарницы.
Altı ton altın ve ton gümüş. почти тонн золота и тонн серебра.
Grup metro istasyonuna "Hiçbir zaman Yunan olamayacaksınız" gibi faşist sloganlar söyleyerek girdiler. Молодые люди вошли на станцию, выкрикивая фашистские слоганы вроде "Вы никогда не станете греками!".
Bekleyişiniz artık sona erdi benim altın dostlarım. Ваше ожидание закончилось, мои золотые друзья.
ben bu dünyaya Henry gibi adamları korumak için yollanmışım senin gibi adamlardan. Моё предназначение - защищать людей вроде Генри от таких, как вы.
Yani gerçek altın mı? Типа, совсем золотой?
Yeniden doğmuş gibi hissediyorum, Lauren. Я словно заново родилась, Лорен.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.