Sentence examples of "anlıyor" in Turkish

<>
Hayatımda ilk defa, ilk defa birşeyi bununla yapmak istemiştim, anlıyor musun? Впервые в моей жизни я действительно хочу сделать что-то с этим, понимаешь?
Don Domenico'nun arabayı ve diğer şeyleri bilmemesi gerek. Anlıyor musun beni? Дон Доменико ничего не должен знать об этом, ты понял?
Bu şey de ne zaman karnım acıksa hemen anlıyor. Эта штука всегда знает, где я хочу перекусить!
Bir kaç saatliğine bağlantıyı kesmek zorundayım, anlıyor musun? Мне нужно найти несколько часов, Вы меня понимаете?
Kelly, ben artık senin patronunum anlıyor musun? Келли, теперь я твой начальник, понятно?
Bir sebeple Ed'i, bu güçlü gruba teslim ettiğini düşünme ihtimalim olduğunu anlıyor musun? Видишь, почему я думаю, что ты мог передать Эда этой всемогущей группировке?
Seçeneğin yok. Seçeneğin yok! Beni anlıyor musun? У тебя нет выбора! Ты меня поняла?
Burada bunun dışında başka birşey olmuyor, Michael. Anlıyor musun? Больше тут ничего нет, Майкл, ты это понимаешь?
Bak, şu an seninle uğraşmak bile istemiyorum, beni anlıyor musun? Я не хочу с тобой общаться сейчас, чёрт возьми. Ты понял?
Curtis artık senin değerini anlıyor. Теперь Кёртис знает тебе цену.
Oyundan sonra yemeğe çıktık ve Trish çok heyecanlıydı, anlıyor musun? Потом мы отправились пообедать, Она была так взволнована, понимаете?
Ian, kardeşim, ortamlara akıp yeni birilerini sikmen lazım senin, anlıyor musun? Йен, братишка, тебе нужно выйти отсюда и трахнуть кого-то нового, понятно?
Bir şey söylemek zorundaydım sadece, anlıyor musun? Я просто должен был сказать что-нибудь, понимаешь?
Oğlum da beni anlıyor ve affediyor. Мой сын понял меня и простил.
Bir elimle onu durdurmaya çalışıyor diğer elimle otobüsü kullanıyordum, anlıyor musun? Я дрался с ним одной рукой а другой управлял автобусом, понимаешь?
Ve beni hep dinlerdi, anlıyor musun? И он всегда меня выслушивал, понял?
Sana yardım edebilecek tek kişi benim, anlıyor musun? Я единственный, кто может помочь тебе, понимаешь?
Karen'ı neden istemediğimi şimdi anlıyor musun Lois? Tüm çocukluğum boyunca bana şiddet uyguladı. Теперь ты понимаешь, почему я не хотел, чтобы Карен приезжала, Лоис?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.