Sentence examples of "anlaşılan" in Turkish

<>
Anlaşılan katil Tyler'ın ceplerini boşaltmış. Похоже стрелок опустошил карманы Тайлера.
Anlaşılan; sözleşmeye göre bu aptal çocuğun hikayesini de izlemek zorundayız. Очевидно, нам придется ещё проследить и за историей этого тупицы.
Anlaşılan Herc yeni bir arkadaş bulmuş. Кажется, Герк нашел нового друга.
"Anlaşılan Miguel'in bu işe sandığımdan daha çok istidâtı ve iştahı varmış." У Мигеля оказалось больше способностей и желания, чем я мог себе предположить.
Anlaşılan Hard News, çok çağdışı ve ciddi kadın da resmen şeytan. Видимо, "Хард ньюс" - слишком старомодная и серьезная программа.
Anlaşılan biri dün gece güzel bir uyku çekmiş. Ого, вижу, кто-то отлично выспался ночью.
Anlaşılan o ki, sizin şu Hollywood çifti zaman kaybı değilmiş. Оказывается, ваша голливудская пара не была совсем пустой тратой времени.
Anlaşılan bu kuruntulu psikopat, yaptığı eylemin bir şekilde onların dikkatini çekeceğini düşündü. Судя по всему эта психопатка возомнила, что террактом сможет привлечь их внимание.
Anlaşılan annesi hâlâ Jesse'nin bahsi geçen her şeyi yakmaya çalışıyormuş, değil mi? Hayır. Всё ещё выглядит так, будто мать пыталась скрыть все упоминания о Джесси, верно?
Anlaşılan ikimiz de eski doğaüstü varlıklarız. Значит мы оба бывшие сверхъестественные существа.
Anlaşılan o çıplak ninjalardan biri, ten ziyafetinden fazlasının peşindeymiş. Похоже, один из этих голых ниндзя готовил нечто большее.
Anlaşılan, Glen'i kovup onun yerine başka birini getiriyoruz. Очевидно же. Нужно уволить Глена и заменить другим парнем.
Pekala, şuraya geçsek iyi olur çünkü anlaşılan karın şu anda biraz kızgın gibi. Так, а теперь давайте отойдем в сторонку, кажется, она немного расстроена.
Anlaşılan o ki bir arkadaşım arkadaşı o dosyayı el altından paylaşmaya meyilliymiş. Оказалось, что один приятель в бюро возможно поделится делом Нейта неофициально.
Komik, normal bir spor salonuna benziyor ama, anlaşılan ben cehennemin ağzına düşmüşüm. Забавно. Выглядит как обычный спортзал, но видимо, я наткнулся на врата ада.
Anlaşılan okulda rahibeler sana yalan söylememeyi öğretmiş. Вижу, сестры научили тебя не лгать.
Pekala, anlaşılan Renee yıllardır kumarhaneden para yürütüyormuş. Güvelik görüntüsüne de erişen oymuş. Ну, оказывается, Рене годами отмывала деньги для банды Йота через казино.
Aa, dolara aldım ve anlaşılan o ki, Aspergerli bir çok insan bunu rahat buluyormuş. В нем килограмм, и, судя по всему, многим людям с Аспергером оно нравится.
Anlaşılan şu Robin Hood bebesi bizi bırakıp gitmiş. Похоже, наш Робин Гуд удрал от нас.
Anlaşılan bana söylemek istediğin bir şey var. Очевидно, ты что-то хочешь мне сказать.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.