Sentence examples of "anlaşmaya varmak" in Turkish

<>
Rüşvet kabul etmeyen adamlar bunlar. Yani onlarla bir anlaşmaya varmak epey zor. Они неподкупны, что означает, что с ними тяжело заключить сделку.
Ne davacı ne de davalı bir anlaşmaya varmak istemiyor mu? Ни истец, ни ответчик не желают прийти к соглашению?
ve yıllarında Rusya - Çin işbirliğinin geliştirilmesi hususunda belli bir ölçüde ve resmi düzeyde anlaşmaya varılmasının ardından geçen yıl Mayıs ayında iki ülke de siber güvenlik işbirliğinin koşullarının yer aldığı bir anlaşmaya imza attılar. Относительно существенная степень сотрудничества была формализована в контексте укрепления русско - китайского сотрудничества в и годах; обе страны в мае прошлого года подписали соглашение, в которые вошли положения о сотрудничестве в области кибербезопасности.
Yapmamız gereken tek şey oraya varmak. Нам всего лишь нужно добраться туда.
Ceza indirimi için anlaşmaya mı vardın? Заключила сделку, чтобы скостить срок?
Bu sonuca varmak için çok sayıda kanıta ihtiyacımız olacak. Необходимо множество данных, чтобы прийти к такому выводу.
Biz bir anlaşmaya vardık. Мы пришли к соглашению.
Suikastçı, iki kilometre önünüzde, ve oraya varmak üzere. Ассасин уже на месте, в двух км от нас.
Sosyal anlaşmaya uyduğunuz için teşekkürler. Спасибо за соблюдение социального соглашения.
Ordu buraya varmak üzeredir. Армия уже прибыла сюда.
Müvekkilimiz, aslında bu anlaşmaya dahil olmak istiyor. Мой клиент действительно хочет участвовать в этой сделке.
Gönderdiğimiz Hazmat takımı varmak üzere. - Hayır, Hazmat takımı kızı götürdü bile. И бригада химзащиты, которую мы выслали, они вот-вот должны быть на месте.
Hector ve ben bir anlaşmaya vardık. Мы с Гектором пришли к соглашению.
Ne, Nelson, bununla nereye varmak istediğini anlamıyorum. Нельсон, я не понимаю к чему вы клоните.
Anlaşmaya göz attın mı? Ты уже изучила сделку?
Yürüyerek güneşe varmak, bu kadar gün sürüyor. Столько дней потребуется, чтобы добраться до солнца.
Beyler, bir anlaşmaya vardınız mı? Джентельмены, вы пришли к соглашению?
Oraya varmak zor değil. Попасть туда будет нелегко.
Anlaşmaya vardın mı Daisy? Как переговоры, Дейзи?
Neredeyse buraya varmak üzere. Сейчас он направляется сюда.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.