Sentence examples of "anlamına gelmiyor" in Turkish

<>
Bu dosya Harvey'nin seni affettiği anlamına gelmiyor. Это папка не заставит его простить тебя.
Bu işin okulu böyle söylüyor. Bu, kızın evine zorla girip alabileceğin anlamına gelmiyor. Но это не значит, что нужно вламываться к ней домой чтобы вернуть его.
Bu yattığımız anlamına gelmiyor. - Emin misin? Это не означает, что мы вместе спим.
Ama artık sivil polissin diye bu kimsenin seni izlemediği anlamına gelmiyor. Но раз ты под прикрытием, за тобой следят наши люди.
Ama bu işin en kötüsünü düşünmen gerektiği anlamına gelmiyor. Но это не означает, что надо предполагать худшее.
Ama bu kesinlikle alakasız olmadığı anlamına gelmiyor. что оно не связано со всем этим.
Ama bu ev kredisini geciktirebileceğim anlamına gelmiyor. Но это не сократит срок нашей ипотеки.
Ailene haber vermek bir aile birleşmesi anlamına gelmiyor. Звонок родителям ещё не означает воссоединение с семьёй.
Robin, bu senden gelinim olmanı istemediğim anlamına gelmiyor. Робин, неправда, что я не хочу внуков.
Bu, doğru olanı yapmaları için onlara baskı yapamazsınız, anlamına gelmiyor. Это не значит, что вы не можете убедить их поступить правильно.
"uzaylı" yabancı anlamına gelmiyor. "чужое" не означает иностранное.
Bu savaşın bittiği anlamına gelmiyor. Не важно, война окончена.
Ama bu iyi vakit geçirmeyeceğimiz anlamına gelmiyor, Doug. Но мы все равно отлично проведем время, Даг.
Sırf küçük oluşum, onun bana ikinci sınıf vatandaş gibi muamele edebilir anlamına gelmiyor. То, что я маленький, не дает ему права считать меня второсортным существом.
Fakat bu tek parça olman anlamına gelmiyor. Но это не значит, что целым.
Bu işimi severek yapamayacağım anlamına gelmiyor. А можно получать удовольствие от работы?
Evet ama bir daha kapmayacağı anlamına gelmiyor. Но она же может еще когда-нибудь простыть.
Bu arada omuz silkme bu durumda beni desteklediğin anlamına gelmiyor. И, кстати, пожимание плечами не означает выражение согласия.
Peki, bu illa endişelenmemiz gerektiği anlamına gelmiyor. Что ж, это не обязательно что-то значит.
Pekala, bir astronot olduğunu da söyleyebilirsin ama bu doğru olduğu anlamına gelmiyor. Можешь считать себя хоть космонавтом, но правдой это всё равно не будет.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.