Sentence examples of "arasındaki" in Turkish
Sonra düşündüm de, seninle benim maaşımın arasındaki farkın tam yarısı.
Затем я поняла: это ровно половина разницы между нашими зарплатами.
15 Ağustos 1961 günü iki gün öncesinde Berlin Duvarı'nın yapımının başlandığı Ruppiner Caddesi ile Bernauer Caddesi arasındaki kavşakta nöbet tutuyordu.
15 августа 1961 года Шуман был направлен на перекресток улиц Руппинер-штрассе и Бернауэр-штрассе на охрану начатого двумя днями ранее строительства Берлинской стены.
UUCP, bilgisayarın modemlerini diğer bilgisayarlara bağlanmak, arıza tespiti, bilgisayarlar arasındaki birebir bağlantılar için kullanır.
UUCP использовал модемы компьютеров, чтобы дозваниваться до других компьютеров, устанавливая временные магистральные линии между ними.
Marnie'yle Antonia arasındaki bağı sembolize ediyor bu.
Это символизирует связь между Марни и Антонией.
İki uyuşturucu baronu Pablo Escobar ve Carlos Molina arasındaki hesaplaşmaya bulaştığı konuşulmuştur.
Также Хосе был посредником между двумя наркобаронами - Пабло Эскобаром и Карлосом Молиной.
Uyuşturucu, kaçak içki. Ailelerimiz arasındaki kavga hakkında bile bir şeyler koymuş.
Наркота, самогон, он даже написал про вражду между нашими семьями.
Ama kan hücrelerinin arasındaki kristale benzer şeyi görebiliyorsun.
Но среди клеток крови есть вот такие кристаллы.
Eskiden renk katardık ama artık iki nokta arasındaki en kısa mesafe gibi.
Можно разнообразить, но все же это кратчайшее расстояние между двумя точками.
İkimizin babaları arasındaki tek fark ne biliyor musun? Benimki hâlâ hayatta.
Единственная разница между нашими отцами в том, что мой ещё жив.
Alfred, iki çalışan arasındaki tartışmaya tanık olmuş ve bunu yanlış yorumlamış.
Альфред был свидетелем грубой ссоры между двумя слугами и неправильно интерпретировал это.
Asıl önemli olan zararsız bir zevkle gerçek bir düşüncesizliğin arasındaki farkı bilmekte.
Главное, что мы знаем разницу между безобидной слабостью и по-настоящему неописуем...
Birçokları bunu iki ülke arasındaki ilişkiler için olumlu bir hamle olarak görse de...
Впрочем многие видят в этом положительную тенденцию в развитии отношений между двумя странами...
İki kardeş arasındaki sevgi bağı hayattaki en büyük dayanak olduğu eski bir gerçektir.
Любовь между двумя братьями - замечательная опора в жизни, Это стародавняя правда.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert