Sentence examples of "ateş açan" in Turkish

<>
Bayım, size ateş açan keskin nişancı değilmiş. На вас, сэр, нападал не снайпер.
İpi tutuşturacağım ateş çekicin ucuna kadar geldiğinde, ip kopacak. Я подожгу шнур и когда пламя дойдет вот сюда,..
Ki komiktir çünkü genelde çarşafları serip yatağı açan hancı olur! Что забавно, поскольку обычно трактирщик сам предлагает свои услуги.
Çapraz ateş konumları şurası şurası ve şurası olacak. Зоны перекрестного огня будут здесь здесь и здесь.
Giuliano'yu Camilla Pazzi ile evlendirme planın onun ölümüne yol açan kurnazca bir plandı. Твой план поженить Джулиано и Камиллу Пацци, вот что погубило моего брата.
Lazer silahları ateş açmayacak da ne demek? Что значит, лазерные пушки не стреляют?
Üzerinden çıkardığım şey ne bilmiyorum ama hafıza kaybına yol açan bir tür ilaç enjekte ediyordu. Что бы это ни было, оно ввело ей какой-то наркотик который вызывает потерю памяти.
Ateş etmeyi, gizlemeyi, Hedefini tutmak için. Он научился стрелять, прятаться, выслеживать цель.
Tanrı'ya dava açan çocuk. Evet. Merhaba. Мальчик, который судится с Богом.
Zıplama ve ateş tuşlarına aynı anda basamıyorum bile! Nerede bu? Я не могу жать на "огонь" и прыгать одновременно.
Tatlı çörek dükkana açan yozlaşmış bir polis. Коррумпированный коп открывает коррумпированную лавку с пончиками.
Bilirsin, nişancılar öldürmek için ateş eder. Знаешь, снайперы стреляют, чтобы убивать.
Kutuyu ilk açan sensin. Bir tanesini kendin için sakladın. Ты первым открыл кейс и взял один для себя.
Mecbur kalırsanız, ateş edebilirsiniz. При необходимости стрелять на поражение.
Bir tane de dondurmacı açan yahudi bir adamla ilgili fikrim var. И еще одно о еврейском парне, который открывает салон мороженого.
Askerlerin ateş etmelerini kast ediyorlardı, efendim. Для солдат это означало стрелять, сэр.
Bence aşk konusunu açan kişi, âşık olduğunu iddia ettiği kişiden daha âşıktır. Исходя из моего опыта, влюблён именно тот, кто поднимает тему любви.
Dinle, kayıtlara geçsin diye söylüyorum, Kensi, bana otelde ateş etmemi söyledi. Послушайте, к вашему сведению, Кензи сказала мне выстрелить, там в отеле.
1820'de, Hans Christian Ørsted'in elektrik akımının manyetik etkisini keşfi, büyük çığır açan bir gelişmeydi. В 1820 г. Г. Х. Эрстед открывает магнитный эффект электрического тока, что было эпохальным открытием.
Yapman gereken bir ateş yakmak. Тебе как-то нужно зажечь огонь.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.