Sentence examples of "bütün" in Turkish with translation "вся"

<>
Bütün İngiliz ve Amerikan istihbaratı. Вся британская и американская разведка.
Yakında bütün cadde onlarla dolup taşacak. Скоро ими вся улица будет кишеть.
Dürüst olmak gerekirse, bütün Amerika izleyecek. Честно говоря, смотреть будет вся Америка.
Bana gereken bütün enerji günümü bitirmek için işte burada, bakın. Вся энергия, которая мне необходима на целый день здесь. Смотрите.
Fakat, Poirot, bütün köyün onu görmüş olması gerekirdi. Но, Пуаро, вся деревня тогда бы видела его!
Bütün mürettebat hemen tahliye edilmeli. Вся команда должна немедленно эвакуироваться.
O cerrahi şefi, bütün güç onda. Она шеф хирургии. У неё вся власть.
Bunların bütün ailesi garip birer deney kobayı gibi. Вся их семья похожа на странный медицинский эксперимент.
Hayır, bir şeyi yok ama bütün saha takımını karantina altına alacağım. С ним все в порядке, но вся развед. команда под карантином.
Şu anda bulunduğumuz oda, bütün bu program işte tam böyle bir anın beklentisiyle oluşturulmuştur. Место где мы находимся, да и вся эта программа. Создавалась в предвкушении такого момента.
Eğer şimdi beni geri gönderirsen, bütün o çimenler ölecek. Если вы отправите меня обратно, вся эта трава помрёт.
Bütün o siyah kan keseyi doldurmak için değil mi bayım? Вся эта черная кровь, чтоб наполнить кошелек, сэр?
Bu yüzden bütün adamlar buraya geldi ve onu yok etmek için silahlandı. Вот почему все Живодеры здесь. Вся команда вооружена и готова к зачистке.
Bütün bu kan ve karmaşa. Вся эта кровь и беспорядок.
Madem gelecektekilerin bütün hikayeyi bilmesini istiyorsun o zaman bizim de bu hikayede olmamız gerekiyor. Ладно, но если будущему нужна вся история, тогда мы должны сфотографироваться вместе.
Eğer bütün bu bilgilere sahipsen, neden polis senin için onu bulmadı? Если у тебя есть вся информация, почему полиция не нашла его?
Tebrikler, Zoe. Artık şehrin yarısına ve bütün yiyeceklere sahipsin. Теперь у тебя есть половина города и вся его еда.
Dün, birkaç hasta bu şey üzerinde çalışması için zorlanmıştı. Bugünse bütün hastane. Если вчера, это строили несколько пациентов, то сегодня уже вся больница.
Bütün Texas polisi bu iki kadını arıyor. Вся полиция Техаса ищет этих двух женщин.
Sonunda, bütün odası ve anılarım geri geldi. Наконец-то, вся комната вернулась и все воспоминания.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.