Sentence examples of "büyümeye devam ediyor" in Turkish

<>
Ve Norveç'teki bu orman büyümeye devam ediyor. И лес в Норвегии продолжает расти.
Bu ülke büyümeye devam ediyor. Эта страна все еще растет.
Kök kodunun her yerinde delikler var ve büyümeye devam ediyor. Нет, дыры в его корневом коде и они растут.
Liste büyümeye devam ediyor. и список продолжает расти.
Davetli listesi büyümeye devam ediyor bu doğum günü partisinde çalışman için sana ihtiyaç olabilir. Список гостей продолжает расширяться, так что возможно, тебе придется поработать на вечеринке.
Bu daha ne kadar içimde büyümeye devam edecek bilmiyorum. я не знаю, насколько я смогу ещё вырасти.
Diğer taraftan, bugün Başbakan Ma Ying - Jeou tarafından yönetilen hükümet ('da görevden ayrılacak) "nükleersiz bir yuva" görüşünü ekonomik büyümeye bir engel olarak görmeye devam ediyor. Тем не менее действующее правительство во главе с президентом Ма Инцзю (который должен оставить свой пост в году) по - прежнему считает, что идея "Родина без ядерной энергии" является препятствием для нормального экономического развития страны.
Gençlik hareketi büyümeye devam ediyordu. Молодёжное движение продолжает набирать обороты.
Yurttaş kollektifleri halkı etkileyen konularda tartışmak ve birlikte hareket etmek amacıyla halk toplantıları, komisyonlar ve iş gurupları aracılığıyla çalışmaya devam ediyor. Гражданские сообщества продолжают действовать посредством народных собраний, комиссий и рабочих групп. Это позволяет им обсуждать затрагивающие население страны темы и действовать сообща.
Orada büyümeye devam ederler. Они продолжают расти там.
Baram'da abluka devam ediyor. Протесты на Бараме продолжаются.
Ama sonra büyümeye devam edecek! А потом опять начнёт расти!
Bu bir soygundur! ": İspanya'da Protestolar Devam Ediyor Это ограбление! "- протесты в Испании продолжаются
Bu gösterilerde gözlemlediklerim beni hâlâ şaşırtmaya devam ediyor: Yöneticiler göstericilerle oturup konuyu tartışmak yerine, enerjilerini göstericilerin seslerini bastırmaya harcıyorlar. Nisan'te Taipei eylemi sırasında polis tahliyeye başladı. То, что я успел увидеть во время этих мероприятий, удивило меня до глубины души: правительство даже не пытается начать переговоры с протестующими, но немедленно использует все доступные способы для подавления выступлений.
İnsan vücudu ölü olmasına rağmen aktif olmaya devam ediyor. Будучи мертвыми, человеческие тела все еще остаются активными.
Eyalet de soruşturmaya devam ediyor. Штат тоже продолжает расследование. Втихую.
Trombositler gruplaşmaya devam ediyor. Тромбоциты продолжают собираться вместе.
Onların güvenlik kamerası kabloları dış duvar boyunca devam ediyor ve burada güvenlik odasına bağlanıyor. Их кабели для видеонаблюдения идут с наружной стороны стены в комнату охраны вот здесь.
Güzel haberler devam ediyor. Вот еще хорошие новости:
Ve Beaumont devam ediyor. Как Бомонт и планировал.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.