Sentence examples of "başına gelen" in Turkish

<>
Onun başına gelen en iyi şeydin ama o bunu bir kenara attı. Вы были лучшей частью его жизни, а он от вас отказался.
Sonra onun başına gelen ilk şerefsiz olduğumu fark ettim. И тут я понял: я её первая сволочь!
Yıllar boyu bizim gibi kadınların başına gelen şey onun da başına geldi. То же самое, что случается с такими женщинами на протяжении столетий.
Yani kemiğin geri kalanının başına gelen bu mu? Так вот что случилось с остатками его скелета?
Sen onun başına gelen en güzel şeysin. Ты лучшее что когда-либо с ней случалось.
Onu Kızılderililerin elinden almamızdan bu yana eyaletin başına gelen en büyük şey. - Ödünç almamızdan. Это самая большая сенсация, с тех пор, как мы отняли эту страну у индейцев.
Lauren, cidden diyorum, sen Bo'nun başına gelen en güzel şeysin. Лорен, ты - лучшее что когда-либо происходило с Бо, честно.
Em'in başına gelen sıkıntılarda parmağın yoksa, o zaman neden onun ismiyle senin özel partine gelebildim? Если ты ничего не знаешь, тогда почему её имя заставило тебя пригласить меня на вечеринку?
Eğer yalan söylüyorsam orta yaşlı kadınların başına gelen her hastalık benim başıma gelsin. Пусть меня поразят все болезни, какими только может страдать женщина средних лет.
Başına gelen ilk bahtsızlığı bir kaç ayda atlatmıştı. Свое первое горе она забыла через несколько месяцев.
Dük veya Kralı ziyarete gelen başka biri içindir. Да это просто какой-то герцог приехал к королю.
Tek başına gitmesen iyi olur. Вы не должны уходить один.
Başka aklına gelen isim var mı? Других имён на ум не приходит?
Yukarıda, uzayda bir başına, bir uzay odasında. Он в космосе, один, в космической каморке.
Savcılık ofisinden gelen haberleri duymadınız değil mi? Вы ещё не получили новости из прокуратуры?
Pekâlâ, ya Hobbs onları tek başına yemediyse? А что если Хоббс съел их не один?
Başıma gelen o talihsizlikten sonra onu yeniden arayıp buldum. После тех небольших осложнений, я её снова отыскал.
Başına kötü şeyler gelmeden önce. Пока что-нибудь плохое не случилось.
Seninle birlikte gelen Hristiyan da kim? Что за христианин приехал с тобой?
Laurie balayına kendi başına mı gitti? Лори поехала в медовый месяц одна?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.