Sentence examples of "başladılar" in Turkish

<>
Sporcular oyunla ilgilenmek yerine, oyundan sonra sunulan kötü sirk numaraları ile ilgilenmeye başladılar. Спортсмены вместо игры стали ориентироваться на цирк для публики, совершенно несоразмерный достигнутым результатам.
Makineler bizim işimizi bitirince, tekrar kazmaya başladılar. Покончив с нами, машины снова начали копать.
Güçlerini zengin olmak için kullanmaya başladılar. Они стали использовать свою силу, чтобы разбогатеть.
Onlar avlanmaya çıkalı çok olmadı. Süreyya'nın kocası Ali ile başladılar. Их охота началась не так давно, с мужа Сорайи...
Ondan sonra insanların kafası karışmaya başladı. Onlar da sorular sormaya başladılar. Тогда люди ни в чем не уверены и начинают задавать вопросы.
Birkaç gün sonra da, uzamaya başladılar. Несколько дней позже, они начали расти.
Fakat bu iki genç adam birbirlerinde hoşlanmadıkları için sık sık tartışmaya başladılar. Двое молодых людей никогда не любили друг друга и часто ссорились.
29 Aralık 2009 yılında ilk albümleri olan "" Twenty One Pilots "" albümünü çıkardılar ve Ohio'da tura çıkmaya başladılar. 29 декабря 2009 года, они выпустили свой дебютный одноименный альбом и начались гастроли по Огайо.
New New York'u yokeden korkunç yaratıklar başkalaşmaya başladılar. Ужасные создания, разрушающие Нью-Нью-Йорк, стали изменяться.
Ama bloosh keşif ekiplerim Şubat ayındaki büyük basım için trend aramaya başladılar. Но мои скауты "Плюха" начали искать тренды для февральского журнала-взрыва.
ay önce genişlemeye başladılar, dünyanın her yerinde anlaşmalar yaptılar. Они стали расширяться месяцев назад, контракты по всему миру.
Sahipleri birlikte yaşamaya başladılar ve bu yüzden onları arkadaş olmaya zorladılar. Их владельцы стали жить вместе и пытались заставить их стать друзьями.
Miller kardeşler, Geliştirici Cyan'ın o tarihe kadarki en büyük projesi olan oyun üzerinde çalışmaya 1991'de başladılar ve oyun Macintosh bilgisayarlar için 24 Eylül 1993'te piyasaya sürüldü. Братья Миллеры начали работу над игрой в 1991 году, а выпущена она была на компьютерах Macintosh 24 сентября 1993 года.
Benim bilmediğim bir dilde konuşmaya başladılar, ama kulağa melodik geliyordu ve dinlemesi güzeldi. Они стали говорить на незнакомом мне языке, но звучал он мелодично, и слушать его было приятно.
Kısa bir süre sonra, başka bir karınca geldi. İkisi birlikte kum tanelerini kaldırdılar ve taşımaya başladılar. И вскоре подошёл другой муравей, и вместе они смогли поднять песчинку и стали уносить её прочь.
Haziran 2014'te Eminem ve menajeri Paul Rosenberg sosyal ağlarda # SHADYXV hashtag'ini kullanmaya başladılar. Летом 2014 года Эминем и менеджер лейбла Shady Records Пол Розенберг начали использовать хэштег # SHADYXV в социальных сетях.
Onlar hemen neredeyse zamanının çok önemli bir bölümünü birlikte geçirmeye başladılar ve duygusal olarak ilişkili hale geldiler. Почти сразу они стали проводить много времени вместе и их отношения переросли в романтические.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.