Sentence examples of "başlasan iyi" in Turkish
Benim hakkımda sorular sormayı bırakıp kim olduğunu düşünmeye başlasan iyi olur.
Перестань спрашивать обо мне и подумай о том, кто ты.
İşte bunun için artık yalnız kalmamayı düşünmeye başlasan iyi olur.
Самое время задуматься. Может, не стоит быть больше одной?
Takas bittiğinde, hayatın için kaçmaya başlasan iyi olur.
Когда обмен закончится, лучше беги, чтобы выжить.
Kafanı bunlar için de yormaya başlasan iyi edersin.
Да, уже начинай концентрироваться на этом моменте.
Ancak aynı zamanda belki bir sonraki yazacağım şeyin de o kadar da iyi olmayacağı konusunda beni biraz korkutuyor.
Но в то же время она немного пугает меня, вдруг следующая вещь, которую я напишу, не будет настолько хорошей.
Atnaf gibi genç birinin söndürülen hayâllerinin acı gerçekliği en iyi şekilde bu yazıyla ortaya koyuluyor:
Грустная реальность подавленных устремлений кого - то такого молодого, как Атнаф, лучше всего отражена в этом посте:
Bir kere bir adama sinir atmak için silahla ateş etmeyi sevdiğimi söyledim, ama o da Suriyeli olarak evraklarımızda iyi görünmez diye boş vermemizi önerdi.
Я однажды предложила одному парню, который мне нравился, пойти пострелять, чтобы выпустить злость, но он сказал, что лучше не стоит, так как это может отразиться на наших сирийских документах.
Bu, ailelerin çocuklarını iyi yetiştirdiğini gösteriyor:
Это служит доказательством того, что родители хорошо воспитали своих детей:
Ankette, sadece yüzde'lik kısım "iyi veya çok iyi" derken, Eyalet seçmenlerinin yüzde'u hükümeti "kötü veya çok kötü" şeklinde değerlendirdi.
В ходе опроса, процентов избирателей оценили его работу в правительстве как "плохо или очень плохо", только процентов ответили "хорошо или очень хорошо".
Afgan aileleri çocuklarından hep en iyiyi beklerler ve mesele, çocuklarına bir yerlerde bir başkasının daha iyi şeyler yaptığını söylemeye gelince hiç bir şansı kaçırmazlar.
Афганские родители очень требовательны по отношению к своим детям и никогда не упускают случая, чтобы напомнить им: всегда есть кто - то, кто преуспел больше.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert