Sentence examples of "ben evlenmek" in Turkish

<>
Hayır, biliyorum, ama ben evlenmek istiyorum. Нет, я знаю. Но я хочу пожениться.
Dur. Ben evlenmek istiyorum ama. Стой-стой-стой-стой, Я хочу жениться.
Don Ferdinando, Agnese ve ben evlenmek zorundayız. Дон Фердинандо, мы поженимся, поверьте нам.
Baba, ben evlenmek istiyorum. Отец, я хочу жениться.
Sana daha önce de söyledim, ben evlenmek istemiyorum. Я же сказала, что не хочу выходить замуж.
Ben yalnızca evlenmek istiyorum. Я просто хочу жениться.
Yani evlenmek istersen eğer, ben varım. И если хочешь замуж, я готов.
Ben bunun bir gelenek oldugunu anliyorum - hala uygulanan, çok eski bir gelenek. Я понимаю, что есть такая традиция, очень такая старая традиция, ее применяют.
Ancak, özellikle kırsal kesimlerde binlerce erkek, eskiçağlara ait geleneği sürdürüp evlenmek istedikleri kızları kaçırıyorlar. Однако тысячи мужчин, в основном из сельской местности, следуя древней традиции, похищают девушку тогда, когда они хотят жениться.
"Bana bir oyuncak alın, böylece ben de sizinle uğraşmayı bırakayım?" "Так вы купите мне игрушку, чтобы я перестал страдать фигней?
"Evlenmek ister misin?" "Хочешь, поженимся?"
Düşünmesi zor ve bunaltıcı bir şey ve ben, belki de diğerleri gibi, kendi hayatıma devam edebilmek için kendimi bu gerçeklikten uzaklaştırıyorum. У меня не было ни малейшей идеи, какова будет реакция на эти работы - это был слишком острый для меня вопрос.
Ve ben seninle evlenmek istiyorum. И хочу на тебе жениться.
Harekete geçmek için bir dürtü oluştu, ben de kaybolan diğer hayatları çizmeye başladım. Это укрепило импульс действовать, поэтому я продолжила рисовать портреты людей, которых уже нет.
Hayır. Zaten sen de evlenmek istemiyorsun ki. Değil mi? Да, ты же сама не хочешь выходить замуж.
Çeviri: "Ben bir prenses olmak istemiyorum. "Я не хочу быть принцессой.
Bir daha evlenmek istediğine şaşırdım. Bu hazırlıkların sebebi bu. Я удивлена, что ты снова захотела выйти замуж.
Kocam ve ben haber kanalı sahibiyiz. Мой муж и я являемся владельцами новостного канала.
Regina'nın gerçek aşkı başka biriyle evlenmek üzere. Истинная любовь Реджины вот-вот женится на другой.
Ben de sıkılmak üzereydim zaten. Я все равно хотел бросить.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.