Sentence examples of "beni özledin mi" in Turkish

<>
Kevin, beni özledin mi hayatım? Кевин, дорогуша, ты скучал?
Beni özledin mi, Andy? Скучал по мне, Энди?
Beni özledin mi, kardeşim? Скучал по мне, братец?
Selam, Woody! Beni özledin mi? Эй, Вуди, скучал по мне?
Beni özledin mi? Ты скучал по мне?
Kabul et beni özledin. Ты скучала по мне.
Grupta olmayı özledin mi hiç? Ты не скучаешь по группе?
Yaşlı bunağı özledin mi? Скучал по своему старику?
Kadınlarla yatmayı özledin mi? Affedersin? Ты скучаешь по сексу с женщинами?
Adam'la olmayı özledin mi? Ты скучаешь по Адаму?
Birçok şey değişti ve Rick'i özledin, biliyorum ama onu geri getirmek işleri düzeltmeyecek. Многое изменилось и ты скучаешь по Рику, но его возвращение ничего не изменит.
Cep kilidimi açmayı sorduğunuzda gururla "hayır" dediğim için beni affedin efendim. Также прошу прошения, я не хотела так гордо сказать "нет", когда вы попросили меня разблокировать мой телефон.
Beni ne kadar özledin, söyle. Скажи, как сильно ты скучаешь.
Ancak aynı zamanda belki bir sonraki yazacağım şeyin de o kadar da iyi olmayacağı konusunda beni biraz korkutuyor. Но в то же время она немного пугает меня, вдруг следующая вещь, которую я напишу, не будет настолько хорошей.
Onu sen de özledin, değil mi? Ты тоже скучаешь по нему, да?
Bu isteğiniz beni ülkemin kontrol noktalarına götürüyor, orada böyle bir talebe "hayır" demek sizi basit bir şekilde öldürebilir. Она напомнила мне контрольно - пропускной пункт в моей стране, где сказать "нет" на подобную просьбу предвещало бы твою смерть.
Şehri özledin, değil mi? Скучаешь по городу, да?
Lütfen beni affedin: Пожалуйста, извините меня:
Angela'yı özledin, değil mi? Ты ведь скучаешь по Анжеле?
Bu gösterilerde gözlemlediklerim beni hâlâ şaşırtmaya devam ediyor: Yöneticiler göstericilerle oturup konuyu tartışmak yerine, enerjilerini göstericilerin seslerini bastırmaya harcıyorlar. Nisan'te Taipei eylemi sırasında polis tahliyeye başladı. То, что я успел увидеть во время этих мероприятий, удивило меня до глубины души: правительство даже не пытается начать переговоры с протестующими, но немедленно использует все доступные способы для подавления выступлений.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.