Sentence examples of "beraber yaşamaya" in Turkish

<>
Sonsuza dek beraber yaşamaya. За вечную жизнь вместе.
Aman tanrım, beraber yaşamaya başladıklarında müthiş derecede ilginç olacak. Боже мой, будет дико странно, когда они съедутся.
0 insanın mülteci gibi yaşadığını, yaşam mücadelesi verdiğini ve günde sentten daha az parayla yaşamaya çalıştığını duyduğumuzda, harekete geçmemiz gerekti. Когда мы узнали, что больше человек живут как беженцы в своей собственной стране, вынужденные бороться за элементарное существование и жить меньше, чем на центов в день, мы поняли, что должны действовать.
O zamanlar dosttuk biz, ve bir sürü şey yapardık beraber. Это как будто мы тогда были приятелями и все делали вместе.
Günler boyu acı içinde yaşamaya devam et. Продолжай жить и мучатся. День за днем.
Şimdi bir araya gelip hep beraber derin bir nefes alalım. Теперь мы можем наконец все вместе взять и спокойно выдохнуть.
Kısa bir hayat yaşamaya niyetim yok ve seyahatle ilgilenmiyorum. Я собираюсь жить долго и меня не интересуют путешествия.
Nihayet beraber yaşıyor ve beraber çalışıyoruz. Мы наконец-то живём и работаем вместе.
Çünkü burada yaşamaya çalışan bir grubun günlük hayatlarına güvenle dönebilmeleri için tek yol. Только так группа людей, которая пытается здесь жить, сможет безопасно передвигаться.
Beraber çok güzel bir gün geçirdik. Мы провели вместе такой приятный день.
Julie-Anne ve ben birlikte yaşamaya başlıyoruz. Мы с Джули-Энн собираемся жить вместе.
İlk başta, yaptıkları araştırmanın beraber olabilmemiz için en iyi yol olduğunu düşündük. Поначалу мы думали, что их исследования - наш лучший шанс быть вместе.
Seni burada yaşamaya zorlayıp aileme katlanmak zorunda bıraktığım için. Что тебе приходится жить тут и терпеть мою семью.
Ve seni de kendisiyle beraber aşağı çekmeye çalışıyor. И он пытается перетащить тебя вместе с ним.
Lânet İngiliz kraliçesi gibi yaşamaya başlamak üzereyim ve siz iki sürtüğü bir daha görmeyeceğim. Я скоро буду жить как хренова Королева Англии и никогда больше вас не увижу.
Beraber bir hikaye üzerinde çalışıyoruz. Мы вместе работаем над историей.
Olur mu böyle şey, tam da yaşamaya karar vermişken... Выяснилось, как раз когда у меня появилось желание жить...
Seni Amerikan halkıyla beraber, o küçük değerli kasabalarına yeniden tanıtmamız, ve askeri hizmetin üzerinde durmamız gerekiyor. Нам нужно представить вас заново Американской общественности вместе с вашими провинциальными ценностями, обыграть вашу службу в армии.
Senin annen gösteri devam ettiği sürece yaşamaya devam edecek. Твоя мать жила, потому что шоу всегда продолжалось.
Beraber yaşadığımız onca şeye bir bak. Посмотри, сколько мы вместе пережили.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.