Sentence examples of "bilen birine" in Turkish

<>
Sahadaki tüm oyuncuları bilen birine ihtiyacımız var. Нужен некто, кому известны все игроки.
Sahayı iyi bilen birine ihtiyacın var. Вам нужен кто-то, знающий поле.
Ama ne olursa olsun bu bölgeyi bilen birine ihtiyacın var. В любом случае тебе нужен тот, кто знает территорию.
Bir şey bilen birine benzemiyorsun zaten. А что ты вообще можешь знать?
Bu kadar çok şey bilen birine göre, çok da zeki değilsin. Для человека, который так много знает, ты не особо смышлёный.
İspanyolca bilen birine ihtiyacımız olacak. Kabasın. Нам нужен кто-то действительно говорящий по-испански.
Deneyimli birine ihtiyaç var. Griffith Park'ı iyi bilen birine. Здесь нужен опытный человек, который знает парк Гриффит.
O, kendi Facebook sayfası gibi yerlerde mevcut sosyal ve politik durumlara ait analizlerini yazan bir sanatçıydı, fakat amacı yasayı çiğnemek veya birine hakaret etmek değildi. " Он деятель искусства, проводивший анализ социальной и политической ситуации в стране на своей странице в Facebook, но он не намеревался нарушить закон или обидеть кого - либо ".
Bu trenin nereye gittiğini bilen var mı? Кто-нибудь знает, куда идёт этот поезд?
Bu aşılardan ailene veya herhangi birine bahsedersen aklının alamayacağı kadar acı verici ve yavaş şekilde ölmeni sağlarım. Расскажешь про это родителям, кому угодно, и я позволю тебе умереть медленной и мучительной смертью.
Christine olayla ilgili bir şeyler bilen bir kaynağı korumaya çalışıyor olmasın? что если Кристин покрывает источник, который знал что-то об этом?
Yani birine ya da bir şeye vurmuş. Так что он ударил что-то или кого-то.
Zaferde safını bilen esmer bir adama da yer vardır. Слава примет и мексиканца, который знает свое место.
Her birine kaç tomografi yaptınız? Hatırlamıyorum. Сколько томографий вы назначили каждому из них?
En yakın barın nerede olduğunu bilen var mı? Кто нибудь знает, где здесь ближайший бар?
Partikülleri toplamak için başka birine daha ihtiyacımız olabilir. Мы можем позвать кого-нибудь еще для сбора частиц...
İşe yarayıp yaramadığını bilen var mı? Кто-нибудь может сказать, что-нибудь получилось?
Demek ki test odasını uzaktan kontrolü birine vermiş. Он дал кому-то удалённый доступ к тестовой камере.
Her şeyi bilen O 'dur. Biz garip kullar hiçbir şey bilmiyoruz. Он знает всё, а мы, грешные, всё только отрицаем.
Başka birine mi aşıksın? Ты кого-то любишь другого?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.