Sentence examples of "bilgisayar oyunu" in Turkish

<>
Bilgisayar oyunu oynamam ki ben. Я не играю в видеоигры.
Sana bilgisayar oyunu oynayan birisi gibi mi görünüyorum, Leon? Похоже, что я играю в видео игры, Леон?
Bu bilgisayar oyunu değil evlat. Мы не в стрелялки играем.
Çok fazla bilgisayar oyunu oynuyorsun. Ты много играешь в видео-игры.
Bu bir bilgisayar oyunu değil. Baştan başlama yok. Это не видео игра, здесь нет перезагрузки.
Dostum, tüm bu süre boyunca, bilgisayar oyunu oynayıp içiyor muydun? Чувак, все это время, ты игрался в игрушки и выпивал?
Burada bilgisayar oyunu varmış. "них есть видеоигры.
Dans EdErsin, biLgisayar oyunu oynarsın, partiLErE gidErsin... Танцевать, играть в компьютер, ходить на вечеринки.
Little Big Adventure 2 (kısaca LBA2), Adeline Software International tarafından geliştirilen, 1997 yapımı bir aksiyon-macera, bilgisayar oyunu. Little Big Adventure 2 (LBA2: Twinsen "s Odyssey) - компьютерная игра, созданная студией Adeline Software International и выпущенная в 1997 году.
CryEngine, Crytek şirketinin geliştirmiş olduğu oyun motorudur. Oyun motoru öncelikle birinci şahıs nişancı bilgisayar oyunu olan Far Cry serisinde kullanılmıştır. CryEngine - игровой движок, созданный немецкой частной компанией Crytek в 2002 году и первоначально используемый в шутере от первого лица "Far Cry".
Psyonix Inc., Kaliforniya merkezli Amerikan video ve bilgisayar oyunu geliştirme stüdyosudur. Psyonix Inc. - американская компания, разработчик компьютерных игр, расположенная в Сан-Диего, Калифорния.
Chris Sawyer, İskoç bilgisayar oyunu geliştiricisi. Крис Сойер () - шотландский разработчик компьютерных игр.
İşte takımımızın oyunu diyorum, başka bir şey demiyorum. Оставляет. Вот это наша, наша, наша игра...
Bilgisayar, sürekli tekrar çal. Компьютер, пожалуйста непрерывное воспроизведение.
Tamam, hadi bu oyunu oynayalım. Ладно, давай сыграем в игру:
Sonraki saldırı bilgisayar hesaplarına sayı eklemekten fazlasını yapacak. Но следующая атака будет не при помощи компьютеров.
Oyunun yarısında kuralların değiştiği böyle bir oyunu ancak Almanlar bulurdu zaten. Только немцы могли придумать игру, где правила меняются посреди партии.
ismi, yüzü belli olmayan bilgisayar arkasına saklanan suçluları kovalamak. преследование безымянных, безликих преступников, скрывающихся за своими компьютерами.
Bu onun oyunu değil mi Keyes? Это игра, правда, Кейс?
Bilgisayar, kaplama durumu. Компьютер, состояние корпуса.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.