Sentence examples of "bir kere" in Turkish

<>
Ama galiba bir kere Roosevelt'in sesini duymuştum. Кажется, однажды я слышала голос Рузвельта.
Bir kere aradı ve mesaj bıraktı. Она однажды позвонила и оставила сообщение.
Pekala, Marge bir kere zor durumda kalıp araba sürebilmiştin, bunu başarabilirsin. Ну, Мардж, однажды ты водила кабриолет, ты можешь это сделать.
Bir kere bir adama sinir atmak için silahla ateş etmeyi sevdiğimi söyledim, ama o da Suriyeli olarak evraklarımızda iyi görünmez diye boş vermemizi önerdi. Я однажды предложила одному парню, который мне нравился, пойти пострелять, чтобы выпустить злость, но он сказал, что лучше не стоит, так как это может отразиться на наших сирийских документах.
Bir kere daha söyle evlat, nereye gidiyorduk biz? Повтори ещё раз, дружок, куда мы едем?
Marie de Guise ile sadece bir kere karşılaştım. Я встретил Мари де Гиз только один раз.
Evet bir kere ve emin ol çok kötüydü. Да, однажды, и клянусь это плохо.
Üniversitedeyken bir kere açık büfeli Köy Bitfeği'nde altıma yapmıştım. Однажды в колледже я описалась прямо около шведского стола.
Bir kere daha olmuştu. Ama büyük bir yemekten sonra. Yani sayılmaz. Был ещё один раз, после банкета, это не считается.
Bir kere olsun hayatında pahalı bir yemek ye. Можно же хоть раз в жизни богато поесть.
Şans bir kere daha kahramanımıza gülmüştü. Bu kocaman hayvanlarla ve onların küçücük beyinlerindeki tek bir düşünceyle: Наконец-то удача улыбнулась нашим героям, ибо в миниатюрном мозгу этих великанов была лишь одна мысль:
Bir kere bu adımı anladığında artık bu işin kurdu olursun. Как только ты совершишь этот шаг, станешь вождём племени.
Hazineyi alan bendim bir kere. Именно я первым забрал сокровище.
Evet, bir kere, ama yirmi yıl önceydi. Да, но это было почти двадцать лет назад.
Bir kere daha soruyorum, Dyle. В последний раз спрашиваю, Дайл.
Sadece bir kere ateşlememiz gerek. Ей только раз надо выстрелить.
Diyor ki, "bunu bir kere daha yaparsan ördeği sana geri vereceğim." Она ему "Если ты это повторишь, я отдам тебе твою утку".
Bronx Hayvanat Bahçesi'nde görmüştüm bir kere. Я видела такое в Бронксском зоопарке.
Bir kere, Evan zorlu bir evliliği yeni bitirdi. Пункт первый: Эван только что развёлся. Пункт второй:
Bir kere daha deneyebilir miyim? Может, еще один раз?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.