Sentence examples of "bir plan" in Turkish

<>
Doğrudan ve olumsuz yönde etkilenen taraflar olarak bu projenin soyumuzu yok etmek için kasti ve hesaplanmış bir plan olduğunu düşünüyorsak kimse bizi bu nedenle suçlayamaz. Никто не может осудить нас - тех, на кого ситуация оказывает непосредственное негативное влияние - за наше мнение: строительство - это продуманный и тщательно подготовленный шаг по уничтожению коренного населения.
Bir plan yapmalı mıyız? Поговорим о наших планах?
Senin de destekleyeceğin bir plan oldu mu? У вас в запасе есть какой-то план?
Daha sonra buluşur ve bir plan yaparız. А потом мы встретимся и разработаем план.
Bu bayağı akıllıca bir plan, Jerry. Это был очень умный план, Джери.
Bu ne kadar aptalca bir plan böyle? И что это за такой идиотский план?
Yarın benim için nasıl bir plan yaptın Mösyö La Valle? Какое у меня расписание на завтра, месье Ла Валль?
Başka bir plan yapana kadar ameliyatı erteleyelim derim. Отложить операцию, пока мы не найдём решение.
Vick, bir plan yapıyorum. Вики, я прорабатываю план.
Bu zevkli bir plan olurdu. Это был выпуск со вкусом.
Yeni bir plan yapmamız lazım, çünkü birisi fena batırdı. Нам нужно придумать новый план, потому что предыдущий развалился.
Lemon, bak, biliyorum bu ideal bir plan değil, Ancak Ruby 'ninde adil savaştığı söylenemez. Лемон, послушай, я знаю, он не идеален, но и Руби борется не совсем честно.
Tartışmalar yapıldı fakat şu an herhangi bir plan yok. Дискуссии ведутся, но конкретных планов пока что нет.
Böylece Konsey'in haberi olmadan alternatif bir plan yaptı. И он придумал альтернативный план за спиной совета.
Gerçek olma ihtimalinin çok düşük olduğunu biliyorduk. Bu, herhangi birinin yapabileceği bir plan değildi. Мы знали, что есть шанс из, что кто-нибудь сможет добиться успеха таким способом.
Bir plan düşünüyor musun? Ты думаешь над планом?
Ama bu çiftin, Gordon'ın parasını aileye kazandırmak için bir plan yaptığını anlamıştın. Не доверяли мне. Но они вели игру, чтобы сохранить наследство для семьи.
Başka bir plan aklıma gelmiyor. Не могу придумать другой план.
İkimiz de bir saat sonra boş olacağız, bu yüzden bir plan planladım. Так, мы освободимся через час, и я уже спланировал наш план.
Susan bir plan yapıp kasabadan ayrıldı. Сьюзан покинула город с тайным планом.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.