Sentence examples of "bir süreç" in Turkish

<>
Mükemmelleştirmek için aylarca uğraştığımız bir süreç bu. Это процесс мы делали месяцами до совершенства.
Bu bilimsel bir süreç. Это часть научного процесса.
İki kademeli bir süreç bu. Процесс состоит из двух этапов.
İyilişme dönemi çok narin bir süreç. Выздоровление - это очень нестабильный процесс.
Bunun uzun bir süreç olduğunu söyledi. Она сказала, это долгий процесс.
Bir süreç olacak ve karakteri oyuncunun etrafında şekillendireceğiz. Будем писать в процессе строя вокруг образа актрисы.
Bize zaman kazandırmaya çalıştım, ama bu bir süreç. Я пытался выторговать нам время, но есть протокол.
Evlat edinmenin yavaş bir süreç olduğunu sanırdım. Я думала, усыновление - медленный процесс.
Ağaç, doğanın güçlerine karşı savunmasız kaldığında bildiğimiz bir süreç olan çürüme meydana gelir. Процесс, известный нам как гниение, происходит, когда дерево подвержено влиянию стихии.
Bu uzun bir süreç sonucu idi. Это был результат очень длительного процесса.
Bu bir süreç dostum. Дружище, это процесс.
Sanırım devam eden bir süreç. Думаю, я в процессе.
Böyle aşamalı bir süreç demek. Значит, это постепенный процесс.
Etiyopyalı Bir Adamın Issız Ölümü Одинокий конец одного из самых публичных людей Эфиопии
Tüm süreç bizim gerçekliğimizin içinde saklı. Ve daha sonra ortaya çıkacak. Весь процесс скрыт под поверхностью нашей реальности и откроется намного позже.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin. Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Her damla ancak, cüzi bir kalsit miktarı bırakır ama bu süreç, zamanla çarpıcı sonuçlar verebilir. Каждая капля оставляет за собой мельчайшее количество кальцита, но со временем этот процесс дает впечатляющие результаты.
Afgan büyümek babanın seni hiç bir sebep yokken sabah'da uyandırmasıdır, çünkü hayatta tembelliğe yer yok. Папа поднимает вас с постели в шесть утра в выходной без всякого повода, просто потому что вам никогда нельзя лениться.
Süreç şu ana dek... На данный момент процесс...
Artık herhangi bir sağlık çalışanının, üst düzey yöneticinin, yönetimin ve yönetim kurulunun; sağlık konularında herhangi bir medya aracına bilgi erişimi sağlamaması talimatını veriyorum. Настоящим я предписываю и отдаю распоряжение о том, что ни один сотрудник или руководитель учреждений здравоохранения не должен предоставлять средствам массовой информации любого рода какую - либо информацию по вопросам здравоохранения.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.