Sentence examples of "dünya savaşını" in Turkish

<>
İşte, Almanya'inci Dünya savaşını böyle kazandı. Вот как Германия выиграла Вторую мировую войну.
Çevrimiçi halde, IŞİD, Suriye ve Irak'taki korkunç sömürülerini dünya görsün diye aktif olarak yayınlıyor. ИГИЛ было активно в интернете, показывая миру свои ужасные деяния в Сирии и Ираке.
Valkür, terör savaşını kazanmak. Победа в войне с терроризмом.
Haziranda, Suriye'nin bazı bölgelerini yöneten El - Kaide uzantısı olan örgüt, bütün dünya korku içerisinde izlerden, Irak'ın ikinci büyük şehri Musul'u ele geçirdi. В июне мир с ужасом наблюдал, как отколовшаяся от Аль - Каиды группа, контролирующая часть Сирии, взяла второй по величине город Ирака Мосул.
Henry, Güller Savaşını adilce kazandı. Генрих одержал честную победу при Босворте.
Dünya bizi niye cezalandırıyor ki? За что этот мир наказывает нас?
Bir Klingon iç savaşını engellemek için. Успеха в предотвращении клингонской гражданской войны.
Sosyal bilimciler "her Kızılderili Kuna doğumludan biri albino, bu oran çok sayıda albinonun bulunduğu alt - Sahra Afrikası'nın bazı bölgelerinde bulunandan daha fazla ve dünya ortalamasının çok üzerinde, dünyanın herhangi bir yerinde 00 kişiden birinde bulunuyor". dedi. Согласно данным ученых, на каждые куна приходится один альбинос; процент выше, чем на африканском континенте к югу от Сахары, где альбиносы также многочисленны. Это значительно выше среднего мирового показателя, составляющего порядка альбиноса на каждые новорожденных.
Eğer ifade edebilirseniz, Valkür terör savaşını kazanmakta nasıl yardımcı olabilir? Каким образом "Валькирия" поможет победить в войне с терроризмом?
Kamuoyunun da gözlemlediği üzere dünya Internet özgürlükleri konusunda çok önemli bir yol ayrımında. Как многие уже заметили, сейчас в мире настал решающий момент в ситуации со свободой в Интернете.
'93teki mikrodalga fırın savaşını hatırla? Помнишь, большие микроволновые войны в?
Sıcaklık, yaz boyunca Hindistan'da alışagelmiş bir şey, fakat ülkenin son sıcak hava dalgası 00 kişiden fazlasının ölümüne neden oldu ve dünya üzerinde ölümcül afetler sıralamasında beşinci sıraya yükseldi. Жара - обычное дело в Индии летом, но последний период аномальной жары уже унес жизни более человек, и стал одним из пяти самых смертоносных в мире.
Diğer bir süper kahraman savaşını. Опять ещё одна битва супергероев.
İnancımız dour ki özgür ve açık bir İnternet daha iyi bir Dünya yaratacaktır. Мы полагаем, что свободный и открытый интернет может сделать мир лучше.
Tanrı'ya karşı sürdürdüğü kişisel savaşını yaymak için bir fırsattı ayrıca. И еще один шанс провозгласить свою личную войну против бога.
"Bir Başka Dünya Mümkün" "Другой мир возможен"
Sen kendi savaşını yaptın, asker ve de Roma'nın minnetini kazandın. Ты отвоевал свою войну, солдат, и заслужил благодарность Рима.
Ben ilkini gördüm, fakat çok geçmeden dünya milyonlarcasını gördü. Я увидел первых, но вскоре мир увидел их полчища.
Çete savaşını durdurmaya çalışıyorsun, unuttun mu? Помнишь, ты пытаешься остановить войну гангстеров?
Dünya, bunun benim için kabul edilemez olduğunu bilmeli. Мир должен знать, что это неприемлемо для меня.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.