Sentence examples of "dış işleri" in Turkish

<>
Kadın dış işleri bakanı. Она министр иностранных дел.
Ama dış güzellik de çok önemlidir. И внешняя красота тоже крайне важна.
Eminim ki, kendi işleri vardır. У тебя же тоже полно дел.
Storm, dış güce ihtiyaç var. Шторм, нам нужна внешняя энергия.
Bütün zor işleri siz yaptınız. Вы делали всю тяжелую работу.
Dış duvar senin duvarın değil. Внешняя стена - не ваша.
Gizemli oğlum ve onun gizemli işleri. Мой скрытный сын с тайными делами.
Onların güvenlik kamerası kabloları dış duvar boyunca devam ediyor ve burada güvenlik odasına bağlanıyor. Их кабели для видеонаблюдения идут с наружной стороны стены в комнату охраны вот здесь.
Pretzel satıcısını kullanıp kirli işleri ona yaptırmak oldukça kurnaz bir hareket. Этот хитрец заставил продавца кренделей сделать за него всю грязную работу.
Dış uyarıcılar etkili olup yok etmeden anılarına ulaşması lazım. Evet, evet. Ему нужен доступ к воспоминаниям без внешних помех, которые их отгоняют.
Birinin pis işleri yapması gerek. Кто-то должен делать грязную работу.
Sayborg dış dünyadaki süper insanları topluyor savaşımıza müdahale etme amacı güdüyor. Киборг собирает сверх-людей внешнего мира чтобы попытаться вмешаться в нашу войну.
Yeraltına indiğinde, yukarıda her zaman işleri halledecek birileri olmalı. А когда он затаился, кто-то продолжал вести его дела.
Aynaları kırması, bu hislerinin dış görünümüyle bağlantısı olduğunu gösteriyor. Битьё зеркал указывает на связь между его чувствами и внешностью.
Kendini işleri biraz daha büyütmeye adamış gibi görünüyor. Выглядит как будто она решила более высококлассной работой.
Ama bu sefer dış dünyayla erişime geçmesine izin verme. Но пока не давайте ему доступа во внешний мир.
Ancak işleri nasıl yapacağımızı gayet iyi biliriz. Но мы знаем, как улаживать дела.
Bu onlara dış dünya ile bağlantı kurabilmek için destek veriyor. Это даёт им позитивный настрой и связь с внешним миром.
Bay Cope'un burada işleri var. у М-ра Коупа здесь работа.
Can evinden vuracak bir anlaşma olmalı. - Dış para kaynağını kesmeli. На крупную сделку, которая навредит ему, лишит его внешних денег.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.