Sentence examples of "dair kanıt" in Turkish

<>
Çarşamba, işten çıkıp, uzaylıların varlığına dair kanıt bulmaya gidiyor. В среду она уходит с работы, искать доказательства внеземной жизни.
Bilindik element değil, iz bırakmamış, bu dağınıklık dışında burada olduğuna dair kanıt yok. Ни следов, ни отпечатков, ничего, свидетельствующего о его присутствии, кроме беспорядка.
DNA'ya dair kanıt bulunmayan davaları neredeyse hiç üstlenmiyorlar. - Senin davanda da hiç yok. Они редко берут дела без новых улик с ДНК, а в вашем их нет.
O İHA'nın ele geçirildiğine dair kanıt bulman ne kadar sürer? Когда вы сможете найти доказательство, что беспилотник был взломан?
Kaptan Flint'in ortadan kaldırıldığına dair kanıt talep etmiştiniz. Вы просили доказать, что капитана Флинта нет.
Sana ödeme yapıldığına dair kanıt yok. Нет доказательств, что тебе заплатили.
Bu ülkede, eğer konsey bir evde yarasa yaşadığına dair kanıt bulursa, o evi yıkamıyorsunuz. В этой стране нельзя снести дом, если горсовет обнаружит следы обитания в нём летучих мышей.
Ama şimdi ölümüne dair kanıt var elimizde ve sana dava açmak için de yeterli kanıtımız var. Но теперь, когда её смерть доказана, улик достаточно, чтобы возбудить дело против тебя.
Savcılığın elinde Conrad'ın Gordon Murphy'i öldürüp suçu senin üzerine attığına dair kanıt var. У американского адвоката есть доказательство что Конрад убил Гордона Мёрфи и подставил тебя.
Buradaki yer ekibi uçağın kurcalandığına dair kanıt buldu. Знаете, наземная команда нашла свидетельство порчи самолета.
Buna dair kanıt yok. Но нет свидетельств этого.
Cornell'in rozetini kötüye kullandığına dair kanıt! Доказательство того, что Корнелл злоупотребляет!
Adamı bunun öldürdüğüne dair kanıt var mı? Есть доказательства, что он его убил?
Evliliği tamamladığınıza dair kanıt var mı? У вас есть доказательства брачных отношений?
Geri çekil Mason. Şu anda kızın yaşadığına dair kanıt istiyorum yoksa ölürsün. Мне нужны доказательства, что девушка ещё жива, или ты умрёшь.
Bölgede, sözde "Yanan Adam" a dair doğruluğu kanıtlanmamış bir sürü ihbar bulunuyor. Было несколько рапортов о том, что в зоне нападений видели так называемого Пылающего Человека.
O, kanıt bırakmaz. Он не оставляет улик.
İnsan hatası olduğuna dair herhangi bir şey? А ошибку вследствие человеческого фактора? Нет.
Gidip biraz kanıt toplayacağım. Я должен собрать улики.
"Yaşamaya devam etmeye" dair bir vasiyet indirmiş olabilir mi? Есть вероятность, что он мог загрузить такое завещание из сети?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.