Sentence examples of "davet etmeyi" in Turkish

<>
Paterson, bu yıl adına koleksiyona katkı sağlaması için her yıl bir yazarı davet etmeyi planlıyor. Кэти Патерсон планирует каждый год, на протяжении сотни лет, приглашать авторов, которые будут передавать книги для проекта.
Birileri parti verip beni davet etmeyi mi unuttu? Кто-то решил устроить вечеринку и забыл пригласить меня?
Stella'yı davet etmeyi unutmayın sadece. Просто не забудьте пригласить Стеллу.
Ateş etmeyi, gizlemeyi, Hedefini tutmak için. Он научился стрелять, прятаться, выслеживать цель.
Remi istediği kadar arkadaşını buraya davet edebilir. И Реми сможет пригласить сколько угодно друзей.
Yardım etmeyi teklif ettim. Я же хотела помочь.
Johnson yeni evlerini gezmem için beni davet etti. Джонсон пригласил меня зайти в его новое жилище.
Daha genç ama önderlik etmeyi biliyor. Он молод, но умеет руководить.
Blair, "İtalyan Sanatları ve Edebiyatları Enstitüsünde" bir yaz kampına davet edildim. Блер, меня только что пригласили в Институт Искусства и Письма летом художники уходят.
Zamanında ateş etmeyi bilmiyor. Он не умеет выжидать.
Bu konu hakkında seni arayacaklar ve davet edecekler. Вам позвонят сюда с формальным приглашением и указаниями.
Beni takip etmeyi bırak. Кончай ходить за мной.
Seni devam eden bir operasyona davet ediyorum Peter. Питер, я приглашаю тебя в действующую операцию.
Beni rahatsız etmeyi bırakıp müvekkilini hapisten nasıl çıkaracağına odaklansan iyi olur. Так что прекратите меня преследовать и сосредоточьтесь на освобождении вашего клиента.
Tüm komşuları davet ediyorum. Я приглашаю всех соседей.
Gidip kendine birkaç arkadaş bul, beni takip etmeyi kes. Вы будете делать несколько друзей, и прекратить преследовать меня!
Misafirim için bir davet sadece bu. Считай это приглашением быть моей гостьей.
Ve koloniler, özgürlüklerini ilan etmeyi istemede tamamen haklıydılar, biliyor musunuz? А колонисты были, ну, совершенно правы, что хотели независимости.
Ben niye düğüne davet edilmedim? Почему не пригласила на свадьбу?
Bana bebekten ne zaman söz etmeyi düşünüyordun? Когда ты хотела сказать мне о малыше?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.