Sentence examples of "değerli" in Turkish

<>
Biz askeriyenin çok değerli parçalarıyız öyle ki değerimiz milyar dolarla ölçülüyor. Мы ценный военный актив, миллиарды долларов были потрачены на исследования.
Wheal Leisure'daki hisselerim sahip olduğumuz tek değerli şey. Мои акции Уил-Лежер - наше единственное ценное имущество.
Bir sürü hasta değerli eşyalarını çaldırmış. У многих пациентов украли ценные вещи.
Bu droid oldukça değerli, Daha fazlasını alırım. Этот дроид стоит больше, я получу больше.
Fark etmez. Sabır şu anda en değerli varlığımız. Прямо сейчас терпение является нашим самым ценным качеством.
Ben iyiyim, Ama çok değerli eşyaları kaybetmenin acısını çekiyorum. Я да, но я пережила утрату множества ценных вещей.
Evet, Sen bizim ekibin en değerli üyesisin, dostum. Да, ты самый важный член нашей банды, дружище.
Öyle bir şey teklif etmeliyim ki benim için altından ve gümüşten daha değerli olmalı. Мне придётся предложить им кое-что более дорогое для меня, чем золото и серебро.
Her zaman yolcusu değerli bir taşın adını alır. каждый путешественник во времени носит имя драгоценного камня.
O değerli hançerlerin olmadan istediklerini nasıl elde edeceksin acaba? Как же ты добьешься своего без своих драгоценных кинжалов?
Bu şeytani uzaylı ruhları çok değerli. Эти космические демоны очень дорого стоят.
Herkes senin ekip için ne kadar değerli olduğunu biliyor. Все здесь знают, насколько ты ценен для команды.
Yaşlı, korkutucu bir gitarist olabilirim ama arkadaşınla geçirdiğin her an değerli değil midir? Я обычный чудак с гитарой, но мне кажется, что друзей нужно ценить.
Gerçek gümüşten yapılma çünkü sonuçta ev de değerli bir şeydir, değil mi? Это настоящее серебро, потому что дом - ценная вещь, так ведь?
Benim vaktim hiç değerli değil. Мое время совсем не ценно.
Aslında, bu seni benim için eşsiz derecede değerli yapıyor. На самом деле это делает тебя невероятно ценной для меня.
Bana şimdiden değerli bilgiler verdi zaten. Она уже дала мне ценную информацию.
O el değmemiş doğa, hiçbir zaman bugünkü kadar narin ve değerli olmadı. Никогда ещё дикая природа не была столь хрупка и бесценна, как сегодня.
Maggie, hanemin ne kadar değerli bir bireyi olduğunu yeni anladım. Мэгги, теперь я понимаю, насколько ты важна при дворе.
Sen oğlunun bizimkilerden daha değerli olduğunu mu sanıyorsun? Ты думаешь, что твой сын важнее наших?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.