Sentence examples of "detaylı bir" in Turkish

<>
Eğitim çizelgesi var mı? Verdiğiniz derslerin detaylı bir listesi? У вас есть журнал курсов, весь список доступных предметов?
Otopsi yapıldıktan sonra sana detaylı bir rapor göndeririz. Мы пришлём тебе полный отчёт после вскрытия трупа.
Dinle, Katja, bu konuyu akşam detaylı bir şekilde tartışırız. Слушай, Катя, давай вечером сядем и обсудим все это.
IRIS üzerine çok detaylı bir araştırma yapmıştı. Он провел очень подробный анализ по IRIS.
Detaylı bir şekilde tarif edebilirim. Я точно смогу его описать.
Bu detaylı bir soygun. Сегодня. Это организованное ограбление.
Bu kadar detaylı bir tartışmanın son derece zevksiz olduğu kanaatindeyim. Честно говоря, обсуждать это в деталях мне кажется бестактным.
Elinizdeki kopyayı detaylı bir şekilde incelemeyi umuyordum. Я надеялся детально изучить ваш экземпляр. Исключено.
Sizi gördüğüm zaman daha detaylı bir şekilde açıklayacağım. Объясню подробнее при встрече. Где вам будет удобно?
Detaylı bir şekilde otopsi raporunu okudum. Я внимательно прочитал отчёты о вскрытии.
Buraya gelirken, bu ölümlerin detaylı bir araştırmasını tarayıcıma indirmiştim. Я изучал подробности этих смертей в такси по дороге сюда.
Detaylı bir şekilde onu defnetmeliyiz. Мы должны похоронить его нормально.
İncelemeniz için daha detaylı bir rapor hazırlıyorum. Я готовлю для вас более подробный отчёт.
Samantha'nın programının detaylı bir raporuna ihtiyacım olacak. Мне понадобится детальный отчет о расписании Саманты.
Gördüğünüz her şey hakkında detaylı bir rapora ihtiyacım olacak. Мне нужно полное описание того, что вы видели.
Onunla ilgili detaylı bir rapor sunacağız. Вы получите полный отчет о нем.
Tüm kampın detaylı bir haritasına ihtiyacım olacak. Мне будет нужен детальный план всего лагеря.
Etiyopyalı Bir Adamın Issız Ölümü Одинокий конец одного из самых публичных людей Эфиопии
Kallol Mustafa'nın yerli film sanayiini canlandırmak için detaylı önerileri var: У Каллола Мустафы есть особое предложение, как можно возродить местную индустрию кино:
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin. Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.