Sentence examples of "devam etmesini" in Turkish

<>
Belki bu büyü onun ayine devam etmesini sağlıyordur. Может, заклинание заставляет его продолжать совершать ритуал.
Ama One Planet şu andan itibaren inşaatın sorunsuzca devam etmesini bekliyor. Но One Planet ожидает, что теперь строительство пойдет гораздо быстрее.
Bir ilişkinin yıllar boyunca devam etmesini sağlayan şey kişiliktir. Индивидуальность. Вот, что заставляет отношения продолжаться долгие годы.
Uzun bir süre daha yaşayıp dans etmeye devam etmesini istiyorum. Я хочу, чтобы он жил долго и плясал вволю.
Nikolas bu geleneğin devam etmesini istiyordu. Николас надеялся, что традиция продолжится.
Formosa ve Vietnam hükümeti arasında milyon dolarlık bir anlaşma olmasına rağmen, hükümetin yavaş hareket etmesi ve çelik fabrikasının sahibi olan holdingin sorumluluktan yoksun oluşunun yarattığı öfke ve hüsran ülke sınırlarını aştı ve geçen bir yılda da devam etti. Медлительность правительства, а также отсутствие подотчетности в отношении металлургического завода вызвали гнев и отчаяние, которые вылились в массовые протесты по всей стране и продолжаются уже целый год, хотя правительство Вьетнама и заключило с заводом соглашение на миллионов долларов США.
Öyle bir şey var mı? -Bilmiyorum. Ama Edie'nin seni tüm okulun önünde rezil etmesini istemezsin. Не знаю, но тебе явно не захочется, чтоб Иди обсмеяла тебя перед всей школой.
Makalenin yazıldığı yaz aylarının sonlarına doğru, Kriz Dernekleri ve Genç Yaşıt Eğitimi Birliği ('Y - PEER "), neden kız kaçırma geleneğine karşı mücadele edilmesi gerektiğini anlatan kısa skeçler sunarak karşı kampanyalarına devam etti. Позднее тем же летом была написана статья, а Ассоциация кризисных центров и Молодёжная сеть равного обучения "Y - PEER" продолжили кампанию посредством небольших зарисовок о том, почему нужно бороться с похищением невест.
IMF'in kurtarma paketinin yarısını temin etmesini sağlayabilirim. Я могу попросить МВФ половину финансовой помощи.
İnsan vücudu ölü olmasına rağmen aktif olmaya devam ediyor. Будучи мертвыми, человеческие тела все еще остаются активными.
Seni terk etmesini istemiyorsun demek istedin, değil mi? Вернее, не хотите, чтобы она Вас бросила?
Söyleyecek bir şeyin yokmuş gibi davranmaya devam mı edeceğiz? Или продолжим притворяться, что тебя ничего не тревожит?
Bu ünvanı kabul etmesini tüm krallığımız adına istiyorum. Я хочу, чтобы он распоряжался всем королевством.
Kafa sallayıp, yoluma devam etmek istiyorum. Я хочу просто кивнуть и идти дальше.
Louis Litt'e yaptığımı kontrol etmesini mi söyledin? Ты попросила Луиса Литта проверить мою работу?
Bana tamam deyin ben de devam edeyim. Скажите, если согласны и мы продолжим.
Olabilir, ama Wendell'in onu teşhis etmesini sağlamamızı istiyorlar. Может быть. Они попросили нас провести опознание с Уэнделлом.
Hayır, aramaya devam ederim. Нет, я еще поищу.
Benden nefret etmesini istemiyorum! чтобы она ненавидела меня!
Yeminli düşmanlar olmaya devam mı? Мы снова стали заклятыми врагами?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.